Fındıkkıran balesinin ilk sahnelenişi 18 Aralık 1892 tarihinde St.Petersburg’da Mariinsky Tiyatrosu’nda gerçekleşmişti (Koegler 392). 125 yılllık geçmişinde Fındıkkıran balesini birçok koreograf ele almış ve çok çeşitli yaklaşımlarla, bu bale izleyicileriyle buluşmuş. Alışılmış klasik yaklaşımların dışında bazı koreograflar çarpıcı yorumlarla Tchaikovsky’nin bestesini değerlendirerek yeni Fındıkkıran lar yaratmışlar.
1991 yılında, Mark Morris (1956- ) The Hard Nut (Çetin Ceviz) adlı baleyi sahnelediği zaman, öyküyü 1960'lara taşır ve Fareler Kralı değişime uğramiş Elvis Presley’e dönüşür (Anderson 1). 1992 yılında ise başka bir koreograf, Graeme Murphy (1950- ), Avustralya Balesi için çok değişik bir Fındıkkıran sahneler. Balenin adı da The Story of Clara (Clara’nın Öyküsü) olur. Murphy baleyi 1950 'lerin Melbourne şehrine götürür. Vaktiyle ünlü bir balerin olan Rus asıllı Clara, şimdi yaşlanmıştır ve kendi gibi yaşlı Rus göçmen arkadaşlarıyla topanırlar. Clara’nın doktoru, onlara eski günlerini hatırlatan bir film gösterir. Bunun etkisinde kalan yaşlı Clara, eski anılarından oluşan düşlere dalar. O zamanlar aşık olduğu asker sevgilisyle bir kere daha dans eder (sevgilisi Rus asker Bolşevik İhtilali’nda ölmüştür). Bu rüya nedeniyle yaşlı Clara’nın St.Petersburg’daki bale eğitimi, Mariinsky Tiyatrosu’ndaki başarılı temsilleri, sevgilisinin ölümü, Ballet Russe ile dünya turneleri ve Avustralaya’ya gelişi, Borovansky Bale Topluluğu’ndaki temsilleri gözlerinin önünden geçerler ve Clara son uykusuna dalar (Litson 1-6). Yine 1992 yılında, Matthew Bourne (1960- ), Fındıkkıran’ı ele aldığı zaman baleyi bir Dickens dönemi yetimhanelerini andıran bir mekana taşır. Bu yetimhanede, yeni yetme gençler Dr. Dross ve karısının acımasız yönetiminde acı çekmektedirler. Noel gecesi de ikici el hediyelerle avunurlarken olaylar gelişir (Jennings 1-3).
2001 yılında da, Danimarka Kraliyet Balesi için Alexei Ratmansky (1968- ) Fındıkkıran balesini sahnelediği zaman, bale bir mutfakta başlar ve bir küçük hınzır fare mutfakta dolanmaktadır. Bu arada, bir peyniri kemirdikten sonra mutfaktaki çalışanları korkutarak eğlenmektedir (Kourlas 1-3).
Türkiye’de de Fındıkkıran balesine Uğur Seyrek’in (1953- ) değişik bir yaklaşımı olmuştur. 2015-2016 Sezonu’nda, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde Fındıkkıran ilk olarak sahnelendiği zaman, Graeme Murphy’nin balesinde olduğu gibi yaşlı bir bale sanatçısı evinde bir fotograf albümü karıştırırken eski günlere gider ve Fındıkkıran balesindeki Clara kostümünü giyer ve olaylar gelişir (Sönmez 56). Uğur Seyrek’in bu ilginç yorumunu Işık Noyan da değerlendirmiş ve “ farklı kurgu, farklı hikaye” adı altında eseri yeni ayrıntılarıyla incelemiş (Noyan 52).
Fındıkkıran Balesi (Bir Varyete Tiyatrosu’nu andıran sahne ve salon dekoruyla) Zürich Balesi 14 Ekim 2017 / Christian Spuck: Koroegraf
Fındıkkıran balesine değişik yaklaşımlar devam ederken, 2017 yılında, Zürich Balesi gerçekten ilginç bir Fındıkkıran sahneledi. 2012 - 2013 Sezonu’ndan beri topluluğun yönetmeni ve koreografı olan Christian Spuck (1967- ) (ki ondan önceki sanat yönetmeni, Heinz Spöerli’nin (1941- ) de aynı topluluk için sahnelediği değişik bir Fındıkkıran vardır) 14 Ekim 2017 tarihinde çok değişik bir Fındıkkıran sahneler. 2 Perdelik bale E.T.A. Hoffmann’ın (1776 – 1822) Nussknacker und Mausekönig (Fındıkkıran ve Fareler Kralı) öyküsünden yaratılmıştır. Spuck daha önce yine Hoffmann’ın metinlerini kullanarak The Sandman ve Mademoiselle Scuderi adlı baleleri sahnelemiş (Landgraf 1). Bu nedenle Hoffmann’ın öykülerinin karanlık bölümlerini de bale eserlerinde kullanmak istiyor. Fındıkkıran’ın senaryosunu da Claus Spahn (1940- ) Hoffmann’ın masalındaki ayrıntıları inceleyerek yaratıyor (Spahn 38-42).
Eserde birçok tiyatro ögesini değerlendiren Spuck bale için hem ana sahneyi (ki sahnede de bir sahne- içi-sahne) var) hem izleyicilerin bulunduğu salonu da kullanmış. Sahne kenarları bir varyete veya vodvil tiyatrosunu hatırlatacak şekilde ışıklandırılmış. Sahnedeki egemen renk siyah.
Bale başladığı zaman orkestra müziğinden önce sahnenin sol kenarında oturan bir palyaço (ki eser başlamadan önce de yerini almış oluyor) akordeonu ile bir melodi çalıyor. Bu palyaçoya iki başka palyaço da katılıyorlar. Palyaçoların espirili başlangıç gösterilerinden sonra, sahne önündeki perdenin kıvrımları arasından yuvarlanarak Marie ve Fritz sahneye geliyorlar. Boş sahnede bir ara üzerinde baklava desenli süveteri olan gözlüklü bir genç dolaşıyor. Bu gözlüklü genç Marie’nin Vaftiz Babası Drosselmeier’in yeğenidir, Noel nedeniyle küçük bir Noel ağacı, hediye kutuları sahne-içindeki-sahneye getiriliyorlar. Spuck, Marie için üç teyze yaratmış. Bu teyzeler sonraları Karlar Kraliçesi, Çiçekler Valsi baş dansçısı ve Şekerleme Perisi oluyorlar.
Drosselmeier (Dominik Slavkovskỷ), Marie (Michele Willems), Fındıkkıran Balesi
Spuck, Hoffmann’ın masalındaki “masal-içinde-masal” dan da yararlanmış. Masalda, Drosselmeier Marie’ye bir öykü anlatır. Bu lanetlenmiş Prenses Pirlipat öyküsüdür. Spuck, bu öykü nedeniyle Prenses Pirlipat’ı, annesi Kraliçe’yi, babası Kral’ı ve diğer saray soylularını da sahneye getirmiş. Lanetlenmiş Prenses’in deforme ağzındaki kocaman dişler fındıkkıran vazifesi görürler.
Prenses Pirlipat ve cevizler (Giulia Tonelli) Bir büyü sonucu Prenses’in ağzı ceviz-kırana donuşüyor ve camekandaki cevizleri kırması gerekiyor. Bu arada cevizler gittikçe çoğalıyor)
Balede Pirlipat bir camekan içersinde, camekanda devamlı çoğalmakta olan cevizler arasında ceviz kırmaktadır. Bu lanetten kurtulması için, bir Prens’in “çetin ceviz” i kırması gerekmektedir. Pirlipat’ın talipleri büyük bir hevesle cevizi kırmayı deneseler de başarılı olamazlar. Ancak, şekilsiz bir Fındıkkıran bunu başarır ve lanet kalkar ama Prenses Fındıkkıran’ı beğenmez. Spuck, Marie ve Fritz’in bu sahneyi izlemelerini sağlamış ve bu şekilde Marie, Prenses Pirlipat’ın yaptıklarının etkisi altında kalıyor ve büyük bir içtenlikle “ben Prenses Pirlpat olsaydım Fındıkkıran’ı severdim” diye düşünüyor ve bu yapıcı düşünce nedeniyle Fındıkkıran da bir Prens’e dönüşüyor.
Fındıkkıran Balesi’nden bir sahne: Fareler Kraliçesi (Frau Mauserinks) : Mélissa Ligurgo
Balede bu dönüşümler gelişrken, Spuck’un Hoffmann’ın masalındaki Fareler Kraliçesi’nin de balede kullandığı görülüyor. Spuck’un sahneye getirdiği fareler ayaklarında patenle sahnede dolanırlar. Onlardan önce de sahnede uzaktan kumanda edilen küçük beyaz fareler gezinmektedirler. Fareler sahnesi iyice karanlık ve ürkütücüdür.
Marie ve Drosselmeier’in yeğeni (Michelle Willems, William Moore)
Marie, Fındıkııran’ı Fareler Kralı’ndan kurtarınca, Fındıkkıran Prens ve Marie (Karlar Ülkesi’ndan geçerek) Şekerleme Ülkesine doğru yola çıkarlar. Spuck’un Karlar Ülkesi’nde Kar Taneleri siyah tutulu. Tutuların üzerindeki küçük lambacıklar parıltılı bir görsel şölene dönüşürlerken Kar Taneleri ateş böceklerini andırıyorlar.
Şekerleme Perisi: Viktorina Kapitonova
Spuck, Şekerleme Ülkesi’nde İspanyol, Arap, Rus danslarını kullanmamış ama o dansların müziklerini değerlendirmiş. İspanyol Dansı’nın kastanyetleri camekan içindeki Prenses Pirlipat’ın cevizleri kırış sahnesinde kullanılmış. Arap Dansı müziği Şekerleme Perisi’nin olmuş ve Şekerleme Perisi ilginç tutusunun üzerindeki tatlı çöreklerin tadına bakıyor ama başkalarının çörekleri ellemesine izin vermiyor.
Christian Spuck, bir yerde Marie’nin hayal dünyasını sahneye getiriyor. Marie, Prenses Pirlipat’ın yerine olsa neler yapabileceğini düşlerken Prens ile karşılaşıyor. En sonunda, Prens de Drosselmeier’in yeğenine dönüşüyor. Yeğen ile Marie’nin arasında gelişen sevgi duygusu bale diliyle ve Tchaikovsky’nin büyülü müziği ile Spuck’un başarılı koreografik düzenlemeleriyle etkileyici bir şekilde görüntüye geliyor.
Spuck, bu koreografik çalışmasında hem Hoffmann’ın eserini sahneye getirmiş hem kendi elemelerini yapmış hem de birçok tiyatro ögesinden yararlanmış. Tchaikovsky’nin müziğini de kendi sıralamasıyla değerlendirmiş. Sonuç olarak, ilginç bir Fındıkkıran izleyicilerle buluşmuş oluyor.
125 yıllık Fındıkkıran, belki gelecek yıllarda çok daha ilginç yaklaşımlarla ele alınacak ve değişik boyutlar kazanacak. 2017 yılının sonlarına doğru dünyadaki birçok bale topluluğu Fındıkkıran’ı sahnelemekte. Ankara Devlet Opera ve Balesi de 23 Aralık 2107 tarihinde Fındıkkıran balesini izleyicilerle tekrar buluşturmayı planlıyor.
Doç. Dr. Necla Çıkıgil
17 Aralık 2017
Fotolar: Gregory Batardon
KAYNAKLAR
Jennings,Luke,
“Matthew Bourne’s Nutcracker, New Adeventures: Review”, The Guardian, 18 December 2011, 1-3,
(http://www.theguardian,com/stage/2011/dec/18/matthew-bourne-nutcracker-new-adventures-review) (Kullanım Tarihi : 30.11.2017.
Kourlas, Gia,
“Awakenings in a Kooky Wonderland”, The New York Times, 9 December 2012, 1-3,
(http://www.nytimes.com/2012/12/10/dance/alexei-ratmanskys-nutcracker-from- american-ballet-theater.html) (Kullanım Tarihi: 13.11.2017.
Landgraf, Ilona,
“Something New?”: Nussknacker und Mausekönig”, Landgraf on Dance, 23 October 2017, 1-9,
(https://www.ilona-landgraf.com/2017/10/spmething-new) (Kullanım Tarihi: 06.12.2017.
Litson, Jo,
“Review:Nutcracker: The Story of Clara, Limelight Magazine: Australia’s Classical Music and Art Magazine, 3 May 2017, 1-6, (http://www.limelightmagazine.com.au/live-reviews/review-nutcracker) (Kullanım Tarihi: 02.11.2017.
Noyan, Işık,
“Bildiğiniz Gibi Değil”, Opus: Klasik Müzik Dergisi, 15 Ocak 2016, 52-53.
Nussknacker und Mausekönig Program Kitapçığı, Zürich: Fineprint AG, 2017.
Spahn, Claus,
“Träum was Schönes”, Nussknacker und Mausekönig Program Kitaçığı, Zürich: Fineprint AG, 2017.