Müzik dünyasında da, tıpkı diğer sanat dallarında olduğu gibi, önemli sanatçıların doğum yıldönümlerinde kutlamalar yapılıyor. Hele bunlar 100., 150. 200. yıldönümleri ise, kutlamalar çok daha görkemli oluyor. Bazı büyük besteciler söz konusu olduğunda ise tüm yıl ona hasrediliyor, yıl onun yılı olarak ilân ediliyor, kutlamalar yıl boyunca devam ediyor.
Bu önemli yıldönümü kutlamaları, herkesin kazançlı çıktığı bir oyun gibi de düşünülebilir. Müzik endüstrisi bundan kazançlı çıkıyor; çünkü bestecilerin eserlerinden yapılmış eski-yeni kayıtlar yeniden piyasaya veriliyor, müzik piyasası canlanıyor. Bestecilerin tüm eserlerini içeren özel, büyük edisyonlar yayınlanıyor ve bunlar genellikle çok makûl fiyatlarla müzik dinleyicisine ulaşıyor. Radyo ve televizyon kanalları bu kutlamalar vesilesiyle bestecilerin eserlerini daha büyük bir sıklıkla yayınlıyor ve daha çok dinleyici çekiyorlar. Orkestralar, opera evleri, müzik toplulukları ve solist sanatçılar da konserlerinde bestecinin eserlerine daha çok yer veriyor ve dinleyiciden daha büyük ilgi görüyorlar.
Besteci ve eserleri hakkında yeni araştırmalar yapılıyor, kitaplar yayınlanıyor, müzik basını kutlamalara geniş yer ayırıyor; kısacası yayıncılık alanında da önemli bir canlanma yaşanıyor. Elbette nihaî olarak tüm bu etkinliklerden en çok yararlananlar, belki de bu bestecileri seven müzikseverler oluyor. Onlar da, sevdikleri bestecilerin eserlerini daha çok dinlemek, kayıtlarını daha ucuza almak gibi olanaklara kavuşuyorlar.
Bu yazımızda, 2013’ten 2014’e dört büyük bestecinin önemli doğum yıldönümlerine ve yakın geleceğe kısaca bir bakalım istiyoruz. Müzik dünyası geçtiğimiz 2013 yılında, üç büyük opera bestecisinin önemli doğum yıldönümlerini kutlamıştı. Wagner, Verdi ve Britten Yılı olarak ilân edilen 2013’te; büyük Alman besteci Richard Wagner’in 200. yaşı 22 Mayıs’ta, büyük İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin 200. yaşı ise 10 Ekim’de kutlandı. Bu ikisi yetmiyormuş gibi, İngiliz besteci Benjamin Britten’ın 100. yaşı da 22 Kasım tarihinde yıldönümü kutlamalarına dâhil oldu. Kutlamalar çerçevesinde, her üç bestecinin operaları, yeryüzünün değişik köşelerindeki opera evleri tarafından defalarca sahnelendi. Müzik endüstrisi açısından bakıldığında, bu kutlamalarda ön plâna çıkan iki firma, aynı gruba bağlı olan Deutsche Grammophon ile DECCA oldu. Endüstrinin kaptan köşkü Deutsche Grammophon, Wagner’in operalarının tamamını içeren 43 CD’lik özel bir edisyon yayınlarken; DECCA ise Verdi’nin sadece operalarını değil, tüm eserlerini içeren ve tam 75 CD’den oluşan özel bir edisyona imzasını attı. Britten’ın tüm eserlerini içeren 65 CD’lik bir edisyon yayınlamak da, gene DECCA’ya nasip oldu. Tüm bu edisyonların, son derecede makûl fiyatlarla tüketiciye sunulduğunu da belirtiverelim. Yani, neresinden bakarsak bakalım; hem müzik endüstrisi, hem de müzikseverler, 2013 yılını hatırı sayılır bir fayda ile kapattılar.
Evet, geliyoruz 2014’e ve çok yakın bir geleceğe… 11 Haziran 2014 gününe ulaşmaya şunun şurasında bir ay bile kalmadı. 11 Haziran, büyük Alman besteci Richard Strauss’un doğumunun 150. yıldönümü. Evet, Güllü Şövalye’den Elektra’ya, Salome’den Capriccio’ya uzanan 15 operası ve Zerdüşt Böyle Buyurdu’dan Don Juan’a, Alp Senfonisi’ne kadar çok sayıda senfonik şiirleri ve liedleriyle tanıdığımız ve sevdiğimiz büyük Alman besteci Richard Strauss, 11 Haziran 1864’te doğmuştu. “Strauss Yılı” olarak ilân edilen 2014 akıp giderken ve Haziran ayı yaklaşırken, faaliyetler de giderek yoğunlaşıyor. Kutlamalarda gene önde olan Deutsche Grammophon bu fırsatı da kaçırmadı ve bestecinin operalarının tamamını içeren 33 CD’lik özel bir edisyon yayınladı. Diğer firmalar da, bu kadar kapsamlı olmasa da bestecinin eserlerinden oluşan edisyonlar çıkarmaya devam ediyorlar. Bu önemli yıldönümünü şimdilik bir önhaber olarak “Sanattan Yansımalar”ın değerli okuyucularına duyurmuş oluyorum. Önümüzdeki haftalarda Richard Strauss hakkında yazılarla gene karşınızda olmaktan mutluluk duyacağız ve şimdilik “Nice 150 Yıllara Richard Strauss!..” demekle yetiniyoruz!..