Evet, yazımıza ünlü filozof Nietzche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” başlıklı eserinden esinli bir başlık atmakta tereddüt bile etmedik!.. Biliyorsunuz, Alman besteci Richard Strauss da Nietzche’nin bu eserinden etkilenmiş ve Stanley Kubrick’in meşhur 2001 Uzay Macerası filminde de ana tema olarak kullanılan aynı adlı senfonik şiirini bestelemişti. Madem ki Richard Strauss 11 Haziran 1864’te doğmuştur, madem ki doğumunun hem de günü gününe 150. yıldönümüdür; biz de “Besteciden Yorumcuya” köşemizde bu haftaki yazımızı ona ayırıyor ve başlığını da “Böyle Buyurdu Richard Strauss” koyuyoruz!.. Evet, doğum yıldönümü münasebetiyle, Richard Strauss kutlamaları yılbaşından bu yana devam ediyor. Bu vesileyle plak firmaları onun eserlerinin yeni kayıtlarını yapıyorlar, eski kayıtları tekrar piyasaya sürüyorlar. Radyo ve televizyon kanalları da yıl içinde Strauss’un eserlerine her zamankinden daha fazla yer ayırıyorlar. Orkestralar, opera evleri, müzik toplulukları ve solist sanatçılar da konserlerinde bestecinin eserlerine daha çok yer veriyorlar. Kısacası, Strauss’u sevenler için tam bir şölen yaşanıyor…
Müzik tarihinde, Wilhelm Furtwängler’den Carl Orff’a, Karl Böhm’den Herbert von Karajan’a o kadar çok sanatçı vardır ki; sanatları yanında, Nazi dönemindeki yaşamları ve yönetimle kimi zaman işbirliğine kadar uzanan ilişkileriyle de tartışılan. Richard Strauss da onlardan biridir ve sanatı yanında bu ilişkileriyle de, Richard Strauss yılı ilan edilen 2014 yılının başlarından beri daha da çok tartışılmaktadır. Hemen söyleyelim ki, bu yazımızda bestecinin Nazi dönemindeki ilişkilerine girme gibi bir niyetimiz yok ve 150. doğum yıldönümünde onu sadece sanatsal mirasıyla değerlendirmeyi tercih ediyoruz. Salt müzik açısından bakıldığında ise Richard Strauss kendisi için “Birinci sınıf bir besteci olmayabilirim, ama ikinci sınıflar arasında birinciyim” demiş olmasına rağmen, şüphe yoktur ki, o 20. yüzyılın en büyük bestecilerinden biriydi. Efsanevî piyanist Glenn Gould, onu 20. yüzyılın en büyük bestecisi olarak nitelemekte tereddüt etmiyordu. Şöyle ya da böyle, Richard Strauss olmadan 20. yüzyıl müziği ve yaşamlarımız çok eksik kalırdı.
Richard Strauss orkestra müziğinden oda müziğine, operadan lied’e ve koro müziğine; hemen her alanda eserler vermiş bir besteciydi. Ancak, onun verimi içerisinde iki alan ön plâna çıkmaktadır. Bunlardan biri, türünün ve orkestra repertuarının başeserleri arasında yer alan senfonik şiirleridir. Sanatçının 1888-1915 yılları arasında bestelediği toplam 8 senfonik şiir arasında, hepimizin yakından bildiği Böyle Buyurdu Zerdüşt, Don Juan, Bir Alp Senfonisi, Don Kişot ve diğerleri bulunuyor. Bu senfonik şiirlerden yedi tanesi, birer müzikal portre niteliğini taşımaktaydı.
Ön plana çıkan diğer alan ise kuşkusuz operadır. Abartısız söylenebilir ki, Richard Strauss sadece 20. yüzyılın değil, tüm zamanların en büyük opera bestecilerinden biridir. 20. yüzyıl başlarından itibaren çabalarını daha çok operaya yönelten sanatçı, ömrü boyunca toplam 15 opera bestelemişti. Güllü Şövalye’den Salome’ye, Elektra’dan Capriccio’ya; bu operaların olmadığı bir müzik dünyası hayal edilebilir mi hiç? Strauss’un eserlerini değerlendirirken, şüphesiz ki lied’lerinden söz etmemek de olmaz ve başta “Dört Son Şarkı” olmak üzere, sanatçının bu alanda da seçkin eserleri bulunuyor.
Richard Strauss, aynı zamanda birinci sınıf bir orkestra şefiydi de. Hem kendi eserlerinde, hem de diğer bestecilerin eserlerinde usta olan Richard Strauss’u, çağımızın büyük ismi Pierre Boulez, “işinin ustası” olarak niteliyor. Strauss, Viyana Filarmoni Orkestrası’ndan Dresden Devlet Orkestrası’na, döneminin önde gelen orkestralarını yönetmişti. Bu orkestraların günümüzde de önemli birer Strauss orkestrası olduğunu hatırlamak lâzım.
Madem ki Richard Strauss yılından geçiyoruz, bu yılın hakkını vermeli ve kendi ölçeğimizde kutlamalara katılmalıyız. “Ne yapmalı, nasıl yapmalı da bu kutlamalara katılmalı?” sorusunun cevabını ise önümüzdeki haftalarda yeni Richard Strauss yazılarımızda verecek ve bestecinin değerli bulduğumuz bazı kayıtlarına ilişkin önerilerimizi sizlerle paylaşacağız…