Yüz yılın kısa ya da uzun sayılması görece bir konu. Önemli olan o aralığın içinde yer alan olay ve olguların niteliğidir. Cumhuriyetimiz konu olduğuna göre çökmüş Osmanlı toplumunun içinden sıyrılıp çağdaş bir anlayışla dünya yüzüne çıkmanın anlamı daha bir yücelmekte. Çökmüş bir imparatorluk gerçeğinden yepyeni devlet çıkarmanın güçlüğü açık. Bu zorluğu yenebilmenin gizilgücü ancak bilenmiş bir irade ve çağdaşlığa olan sarsılmaz inançtan geçiyor. Adı Mustafa Kemal Atatürk’le özdeşleşen bu iradenin ivme kazandırdığı toplum elbirliği içinde o yolda ilerlemeye söz vermişti. Sanat, bu birlikteliğin bütünleyici harcı sayılır. Söz konusu önder ve kadrosu tarafından önemi bilindiği içindir ki kuruluşu izleyen ilk günlerle birlikte sanat ayrıcalıklı yere konmuştu. Savsaklanmayan, başka kurumların gerisine asla itilmeyen bir bakış açısı. Kuruluş yıllarının karmaşası içinde önemsenen bu anlayışın sonraki iktidarlarca, hep var olan krizler sonrasına ötelenmesi yaygınlaştırılacaktır. Doğrusu, 1950’lerden beri ülkemizi terk etmeyen kriz olgusu ile yaşamaya alıştırıldığımız için kimseler sanata yönelmek istemedi. Peki öyleyse geçen süredeki sanat olaylarını nereye koymalı? Bilindiği gibi kamu kaynaklı hareketlerin tümü Atatürk döneminde temelleri atılmış düşüncelerdir. 17 Şubat 1926 günü Devlet Resim Sergisi’nin Ankara’da açılması nasıl unutulabilir? Hemen ardından 12 Eylül 1926 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yine Ankara’da açılacak sergilerin resmi nitelikli sayılmasını aynı çerçevede düşünmek zorundayız. Karar gereğince bu sergilerde sanatçılara madalya verilerek satın alınan yapıtlar ileride oluşturulacak müzeye konulacaktı. Müze demişken İzmir’deki Eski Eserler Müzesi’nin 15 Şubat 1927 yılında açıldığını da eklemeden geçmeyelim.
MİLLET MEKTEBİ / ŞEREF AKDİK
2 Kasım 1933 yılında açılan “İnkılap Sergisi” devrimlerin kültürel alana katılarak topluma ulaştırılması yolunda bir adımdır. Katılımcılara bakıldığında resim sanatımızın en belli başlı adlarını orada görmek olası. Dikkati çeken olay, Atatürk’ün sergiyi izlerken Şeref Akdik’e ait “Millet Mektebi” resmini beğenerek bunun alınmasını istemesidir. Cumhuriyetin onuncu yılını izleyen süreçte hazırlanan projelerle sanatın topluma yaygınlaştırılması amaçlanmıştı.
MEKTEBE KAYIT/ŞEREF AKDİK
1938-43 yılları arasında her yıl on sanatçının görevlendirileceği “Yurt Gezileri ve Yurt Resimleri” programı Cumhuriyetin sanata bakışını ortaya koyar. Böylelikle yurdun farklı bölgelerinde yaşayanları sanatla buluşturmak kadar o güne değin İstanbul sınırlarında sıkışmış sanatçıları “Anadolu” kavramı üzerinde düşünmeye yöneltmek hedeflenmiştir. Bir tür Anadolu gerçekliğiyle yüzleşme de sayılabilir bu girişim. Yakup Kadri Karaosmanoğlu “Yaban” (1932) romanıyla yukarıda değinilen duruma kendi açısından bakar. 1930’lar sonunda hazırlanan yönetmelikle “Devlet Resim ve Heykel Yarışma ve Sergisi” çalışmaları başlar. Küçük bir- iki aksamanın dışında bugüne değin süren en uzun soluklu sanat eylemi sayılır. Bizde batılı anlamda sanatın yöneldiği merkez başlangıçtan itibaren Paris olmuştu. Bunda, geçmişi yüzyıllara dayalı ilişkilerin rolünü unutmamak gerekiyor. Belli bir dönemde de Almanya’daki sanat anlayışlarının etkin olduğu dikkatlerden kaçmaz. Ancak 1950’lerle birlikte yönümüzü belirleyen ana eksenlerin başında Amerika gelir. Daha doğru söylemek gerekirse sanatımızın yüz yıllık serüveni dış etkilere açık bir yapısal özellik taşıyor. Başlangıçta ülke kavramından yola çıkılarak ulusal bir sanat yaratma kaygısının yerini zaman içinde ekonomik-politik ilişkilere bağlı kültürel ve sanatsal yapılanmanın almasını bu gözle incelemekte yarar var. Kesin bir kural olmamakla birlikte yüzyıllık sanatımızda en dikkati çeken yönün dış ve iç dinamiklere bağlı değişimler olduğunu bilmeliyiz. Unutulmamalı ki, batının binlerce yılda damıtarak ulaştığı anlayış ve biçemler bizde yüzyıllık zaman aralığında gerçekleşmiştir. Cumhuriyet, başlangıçta gerisinde kaldığımız bu yarışa yetişebilmek çabasıyla yola çıkmıştı. Tüm engellemelere, karşı duruşlara karşın bu evrensellik olgusunun içinde yer almamız engellenemez.
A.CELAL BİNZET
13 Ekim 2023, Ankara