1847 yılında Berlin’de kurulan, günümüzde endüstri, enerji ve sağlık alanlarında yüksek teknolojili ürünleriyle yaşamın birçok alanında yanımızda olan Siemens AG, ülkemizde dile kolay, 160 yıldır faaliyet gösteriyor. Son 18 yıldır da Opera Sanatına doğrudan katkıda bulunuyor, Siemens Opera Yarışması ile opera sanatına gönül veren genç sanatçılara dünya sahnelerinin kapısını çalma olanağı tanıyor.
18. Siemens Opera Yarışması'nın jürisinde eski Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Baş Rejisörü Yekta Kara, Karlsruhe Operası Genel Müdürü Peter Spuhler , Münster Operası Genel Müdürü Ulrich Peters, Siemens AG Kültür ve Sponsorluk Bölümü Direktörü Stephan Frucht, yer alıyordu. 3-5 Mayıs tarihlerinde elemeleri geçen ve yarışmayı kazanan dört genç yetenek 7 Mayıs 2016 tarihinde düzenlenen törenle ödüllerine kavuştular ve verdikleri muhteşem bir konser ile sanatseverlere opera aryalarıyla bir ziyafet verdiler. Yarışma sonrası yorgunluklarına rağmen bu kadar üst düzey yorum yapabilmeleri alkışlanması gereken bir durum. Bizi yurtdışında bir konserdeymişiz gibi hissettirdiler. Sadece Türk Cumhuriyeti vatandaşı olan 30 yaşından küçük genç sanatçıların katılabildiği yarışmada ve konserde piyano ile onlara Fügen Yiğitgil eşlik etti.
Yarışmanın birincisi Ankara’dan 1990 doğumlu soprano İlkin Alpay Almanya'daki Karlsruhe Operası'nda bir yıllık burs ve İstanbul Goethe Institut’de Almanca bursunun sahibi oldu. Yarışmanın ikincisi 1993 doğumlu tenor Gürkan Gider Avusturya Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi'nde bir yıllık burs ve İstanbul Goethe Institut’de Almanca bursu kazandı. Üçüncü olan 1987 doğumlu bas Uğur Yılmaz ise Avusturya Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi'nde yaz bursuna katılma fırsatını elde etti. Mansiyon ödülü ise 1994 doğumlu soprano Dilara Kaymak’ın oldu.
Ödül töreni ve konser öncesi Siemens Türkiye CEO’su Hüseyin Gelis yaptığı açılış konuşmasında Siemens olarak sanata verdikleri öneme değindi. Gerçekten de, Siemens'in kurumsal sosyal sorumluluğu çerçevesinde Opera Yarışmasının yanı sıra, 2004’te tarihinde Siemens Sanat Merkezi bir güncel sanat ve sanatsal araştırmalar ortamı olarak faaliyetlerine başlamış durumda. Açıldığı günden bu yana genç yeteneklerin eserlerinin sergilendiği ve sanatseverleri bir araya getiren bir güncel sanat merkezi olmayı başarmış.
Yarışmanın jüri başkanı değerli opera rejisörü Yekta Kara ise yaptığı konuşmada “Opera sanatçısı olmak zor ve meşakkatli bir iş. Ama opera sorunlara direnme gücü verir ve daha güzel bir dünyada yaşamam isteğimizi dile getirir. Böylece kendimizi ve dünyayı daha iyi tanır ve algılarız. Dünya opera ile daha güzel bir yer olur. Bu sene katılımcıların düzeyi daha da yüksekti. Tüm ülkeden katılım oldu, bu bizi çok mutlu etti” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: "1998’de yapılan ilk yarışmanın birincisi o zaman 21 yaşında olan bas Burak Bilgili Metropolitan Operasında sahneye çıkan ilk Türk sanatçı oldu. 2002 yılı üçüncüsü bariton Orhan Yıldız önümüzdeki sezonda Viyana’da operaseverlerin karşısına çıkacak, keşfettiğimiz gençlerle gurur duyuyoruz”.
Biz de ülkemizde türünde ilk olan bu önemli sanat organizasyonu nedeniyle Sayın Hüseyin Gelis nezdinde emeği geçmiş ve halen geçen tüm Siemens ailesi üyelerine teşekkür ediyor, başarılı olan genç sanatçıların da yollarının açık ve meslek yaşamlarının hep parlak olmasını diliyoruz.