Her ne kadar opera demek çoğunlukla bir aşk öyküsü demekse de olayların mutlu sona vardığı eserlerin sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Genellikle ya kadın, ya erkek, ya da her ikisi birlikte dramatik bir sonla ölürler. Muhtemelen operayı çekici kılan unsurlardan biri bu dramatik sondur zaten.
Trajik Düğünler
Sonu trajik şekilde biten evliliklerden söz eden eserlerden örneğin Lucia di Lammermoor operasında (Lammermoor’lu Lucia, Donizetti, 1835) istemediği bir evlilik yapmak zorunda bırakılan Lucia aklını kaçırarak intihar eder. Madame Butterfly operasında (Puccini, 1904) kelebek lakaplı geyşa Cio-Cio San Amerikalı bahriye subayı Pinkerton ile evlendiğini sanır ama bu kanuni bir evlilik değildir, nitekim Pinkerton yanında Amerikalı karısı ile çıkagelince Cio-Cio San’a intihar etmekten başka yapacak bir şey kalmaz. Jenufa operasında (Janacek, 1904) Jenufa kendisini sevmeyen Steva’dan evlilik dışı bir çocuk doğurur. Steva başkasıyla evlenince kendisini içten bir aşkla seven Laca ile evlenebilmek için çocuğu ölüme terk etmek zorunda kalır.
Üstüne nadirattan güzel bir düğünle düğümlenen bu aşk öykülerinin bir kısmı olması gerektiği kadar derin ve büyük bir mutluluk içermez. Misal Hipermestra (Cavalli, 1658) operasında Kral Danao’nun kızları Egitto’nun oğulları ile evlenme sahnesi herhalde opera külliyatının en şatafatlı düğün sahnesi olmasına rağmen bu görkemli düğünden sonra Kral Danao kızlarına kocalarını öldürmeleri buyruğunu verir. Kızlarından bir tek Hipermestra bu buyruğu yerine getirmez ve sadece bir evlilik kurtulabilir.
I Puritani operasında (Püritenler, Bellini, 1835) Elvira sevdiği Arturo ile evlenecekken, hatta duvağını bile prova etmişken Arturo’nun ülke dışına sürülmesiyle neredeyse aklını kaçırır. Her ne kadar olaylar mutlu sonla bağlansa da Elvira bir türlü kendine gelemez. Lohengrin (Wagner, 1850) operasında prenses Elsa kim olduğunu sormamak koşuluyla Telramund ile evlenir ve kardeşini öldürdüğü suçlamalarından umutsuzca arınmaya çalışır. (Evlilik törenindeki Gelin Marşı koro parçası düğünlerde sıklıkla çalınan bir parçadır https://www.youtube.com/watch?v=5C5FOW2ekHo). Don Giovanni operasında (Mozart, 1787) çapkın Don Giovanni iki köylü gencin düğününde geline göz koyarak ederek neredeyse düğünü bozar.
Mutlu Düğünler
Sonu mutlulukla bağlanan eserlerde ise bu sona varmak yine de pek kolay olmaz. Örneğin Figaro’nun Düğünü (Mozart, 1786) operası ile Sevil Berberi (Rossini,1816) operası ancak birçok karışık olaydan sonra sevgililerin düğünle kerevete çıkabildikleri keyifli eserlerdir. La Cambiale di Matrimonio (Evlilik Senedi, Rossini, 1810) operasında keza zengin bir Amerikalı işadamı evlenmek istediği Fanny’nin fakir bir gence âşık olduğunu öğrenince nihayet insafa gelip, onların borç senetlerini ödeyerek evlenmelerine yardımcı olur. Cendrillon (Külkedisi, Massenet, 1899) operasında çekilen acıların sonunda, perinin sihirli değneğini olmasa neredeyse mutlu sona ulaşılamayacaktır (https://www.youtube.com/watch?v=WMmsV9wiEKM 02:19:00).
Don Pasquale operasında (Donizetti, 1843) evlendiğini sanarak kandırılan zengin ve yaşlı Don Pasquale çaresiz Norina ile Ernesto’nun evliliğine onay vermek zorunda kalır. Benzer şekilde Falstaff operasında (Verdi, 1893) gizli hesaplar peşinde olan çapkın ve şişman Falstaff ve yandaşları kandırılarak zar zor Nanetta ile Fenton’un evlenmesi sağlanır. Aşk İksiri operasında (Donizetti, 1832) şarlatan Dr. Dulcamara’nın sattığı aşk iksirinin bekleneceği üzere hiçbir etkisi olmamasına rağmen neyse ki saf Nemorino güzel Adina’sına kavuşur.
Operada en görkemli evlenme kuşkusuz Turandot operasında (Puccini, Alfano, 1926) betimlenendir. Turandot kendisine vurulan Calaf ile evlenmeyi kabul edene kadar deyim yerindeyse ona kan kusturur. Calaf’ın kararlı tutumuyla buz yürekli prensesin kalbi aşk ile tutuşur.
Bu yazının yazılmasının vesilesi olan yeni evliler Gülce ve Murat Karahan’a Mendelssohn’un Düğün Marşı eşliğinde (https://www.youtube.com/watch?v=0Oo4z37OUEI) sonu güzel biten operalardaki en duygulu düetlerde anlatılan mutluluğu dilerim.
Pınar Aydın O’Dwyer
22 Aralık 2019, Ankara