Ne yalan söyleyeyim yaşım gereği sessiz film diye bir şeyin sadece adını duydum ve sinema tarihi bilgisi açısından bir iki kez, o da sıkılarak youtube’dan izledim. Her ne kadar sinemada müzik sevmeyenlerden değilsem de müziğin bir anlam taşımasında ısrarcı olanlardanım. İster kaynağı perdede görülen (diyejetik, örneğin çalınan piyanonun veya radyonun gösteriliyor olması), ister de kaynağı görülmeyen (diyejetik olmayan, yani fonda) müzik olsun melodiler duyguyu güçlendirmeye yardımcı ve karakterlerin zihninde geçenleri tanımlayıcı olmalı kanımca. Ancak şimdiye kadar hiç konuyu anlatma aracı olarak doğrudan müziğin kullanıldığı bir film izlememiştim, yani piyano eşlikli sessiz film…
28 Ocak 2020’de Çankaya Belediyesi, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi’nde böyle bir gösteri gerçekleşti. Lotte Reiniger’in (1899-1981) Hacivat Karagöz usulü kukla-karton veya daha doğru bir adlandırma ile siluet-animasyon filmlerinden Prens Ahmed’in Maceraları (https://www.youtube.com/watch?v=25SP4ftxklg) Hakan Ali Toker’in doğaçlama piyanosu eşliğinde gösterildi.
Alman sanatçı Lotte Reiniger kâğıtlardan keserek yarattığı karakterleri çeşitli şekillere sokup arkadan aydınlatmalı beyaz perdede onlara devinim vermiş, sonra da filmlerini çekerek siluet-animasyon alanında adını sinema tarihi sayfalarına yazdırmış bir yönetmen, bir yaratıcı. Konusunu Binbir Gece Masallarından alan Prens Ahmed’in maceraları en tanınan yaratılarından biri. Prens Ahmed, Dinarzad’a, bizim lambalı Alaattin ise Prens Ahmed’in kız kardeşi Pari Banu’ya âşık oluyor. Ancak sevgililerin birbirlerine kavuşmasını engelleyen kötü kalpli büyücü onların yollarına türlü tehlikeli engeller çıkarıyor. Neyse ki iyi kalpli bir cadı onlara yardım ediyor ve yüce gönüllü hakanın da oluruyla âşıklar evlenip mutlu mesut yaşıyorlar.
Yaklaşık 80 dakika süren filme Hakan Ali Toker’in piyano ile eşliği ise adeta bir fenomendi. Filmden önce konuyu ve eşlikte kullanacağı temalar hakkında bilgi veren Toker, her bir karakter için Wagner’in leitmotif’leri misali bir melodi seçmiş. Melodiler Paul Dukas’nın Sihirbazın Çırağı, Rimski Korsakoff’un Prens İgor’undan bir tema, Offenbach’ın Hoffmann’ın Masallarından Barcarole ve Fincanı Taştan Oyarlar türküsünden bir bölüm ve diğerlerini içeriyordu. Toker, karakterleri betimleyen bu melodileri, karakterler birlikteyken de inanılmaz bir uyumla yorumladı. Dahası gösterinin başında doğaçlama müzik filme uyum sağlarken, bir süre sonra adeta film müziğe uymaya çalışan bir doğaçlama halini aldı. Perdedeki görüntü ile müzik birbirlerine koşut ve tamamlayıcı iken giderek müzik baskın, görüntü ikincil oldu. Bir ara gözümü kapatıp sadece piyanoyu dinlemeyi denediğimde öykünün gidişini perdedeki olayları görmeden de zihnimde izleyebildiğimi fark ettim; öylesine farklı bir boyuta taşıdı Toker bizi. Bir tür meditasyon ya da hipnoz denilebilecek bir deneyimdi denilebilir yaşadığımıza. Sihirbazlık ya da diğer adıyla “Göz bağcılığı” görsel uyarı olmadan olamazken salt işitsel uyarıyla “Müzikle illüzyon” olabileceğine şahit olmuş olduk. Zihnen tekrar bulunduğumuz salona geri döndüğümde Sayın Şefik Kahramankaptan’ın Toker için “Piyanodan Tavşan Çıkaran Müzisyen” sözüyle ne demek istediğini anlamış oldum (www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/sefik-kahramankaptan/piyanodan-tavsan-cikaran-muzisyen/1720/).
Hakan Ali Toker (www.hakanalitoker.com) Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi mezunu bir piyanist ve besteci. Eğitimine devam ettiği ABD’de bir yandan caz ve elektronik müzik, Orta Doğu, Orta Asya, Güney Amerika gibi etnik müzikler öğrenirken diğer yandan da kendisini doğaçlama, Türk müziği, kanun, akordeon ve benzeri alanlarında yetiştirmiş, diğer bir deyişle birden çok yeteneğe sahip deneyimli-doğaçlamacı. O kadar ki her an doğaçlayan zihni onu jonglörler ve akrobatlara eşlik etmeye varana kadar götürebilmiş. Sayısız ülkede, farklı türlerde müzik yaparak sayısız konser vermiş neredeyse sayısız ödüle layık bulunmuş (Hakan Ali Toker Siz İsteyin O Çalsın www.sanattanyansimalar.com/hakan-ali-toker-siz-isteyin-o-calsin/3703/). CD kayıtlarından biri de www.sanattanyansımalar’a yansımış (Toker Messing Around www.sanattanyansimalar.com/hakan-a-toker-klasikleri-nasil-kurcaladi/4201/). Aklına koyduğunu yapan ve aklında binlerce fikir olduğu belli olan Hakan Ali Toker’i bakalım bundan sonra yine hangi akıl uçuran projelerde izleyeceğiz. Umarım enerjisi ve özgün yaratımları hiçbir zaman hızını kesmez.
Toker’in tuşlarla, Reiniger’in görüntülerle anlattığı masaldan oluşan ve sinema tarihini yeniden dirilten etkinliği bu portaldan öğrendim (http://www.sanattanyansimalar.com/hakan-ali-toker-28-ocak-ta-ankara-da/4947/) dolayısıyla zihnimdeki izini kayıt etmek için aynı mecraya yazmak belleğimin borcu oldu.
Pınar Aydın O’Dwyer
1 Şubat 2020, Ankara