“Ben İngiltere’den geliyorum, bizim orada sizinki gibi bir Çocuk Bayramı yok maalesef. O nedenle her sene 23 Nisan’da bu bayramı kutlamak için Türkiye’ye gelirim” cümlesiyle başlayan bir konsere hiç şahit olmuş muydunuz? Ardından da Bilkent Konser salonunu ağzına kadar dolduran (her 10 çocuğa ancak bir erişkinin düştüğü bir nüfus dağılımı hayal edin) çocuk izleyicilere alkışlama ve “bravo” deme çalıştırması düşünün. Yüksek tavana kadar ulaşan kocaman bir alkış sesi ve bravo çınlamaları ile çığlık çığlığa çocuk kahkahaları, biz çocuk olmayanların gözlerinde mutluluk ve umut gözyaşları. 23 Nisan 2016’da Bilkent Konser Salonunda Howard Griffiths’in yönettiği, usta tiyatro sanatçısı Zeliha Berksoy’un anlatıcılığı üstlendiği öykülü konser işte böyle başladı.
Griffiths’in yazdığı ve usta edebiyatçı Celal Üster’in dilimize çevirdiği öykü, sakinleri orkestra müzik aletlerinin ailelerinden oluşan bir köyde geçiyor. Önce bu aileler tanıtılıyor, yaylı sazlar, nefesli sazlar, vurmalı sazlar ve arp. Aileler tanıtılırken hem adları ve yapıları, hem de çalışlarından örnekler sunuluyor. Ardından da orkestra şefi ve görevi anlatılıyor. Bu aşamada Griffiths iki çocuğu sahneye çağırıp onlara şef değneği vererek orkestrayı idare ettirdi (Cem Yılmaz’a selam olsun, çocuklar en az onun kadar iyi idare etti). Böylece bir 23 Nisan âdeti daha orkestra şefinin yerini çocukların almasıyla yerini buldu.
Sonra konu köydeki diğer aileye, cadı ailesine geliyor. Küçük cadının müziğe çok hevesli olduğunu ama babasının sihir dersine çalışması gerektiğini söylemesi ve müziğe izin vermemesi nedeniyle bu arzusunun içinde kaldığını öğreniyoruz. Ama bir gün küçük cadı bir kitapta cadısüpürgesini kemana çevirecek bir büyü olduğunu görüyor, hemen deniyor ve işe yarıyor. Böylece gizli gizli keman çalışıyor. Sonra orkestra ailelerinin çalışmasına katılmak için büyü yapıp onların çalışmasını engelliyor. Neyse ki orkestra şefi durumu anlayıp onu engelliyor. Ama sonra amacını anlamak için onunla konuşuyor. Cadının içindeki büyük müzik hevesi ve yeteneğine saygı duyup onu çalışmalara dâhil ediyor, hatta en güzel ezgileri ona çaldırıyor. Tüm bunlar Fabian Künzli’nin bu öykü için bestelediği özgün eser ile betimleniyor. Mozart’ın bir bestesi için İmparator II. Joseph, “Kulaklarımız için çok güzeldi sevgili Mozart, ama çok fazla nota vardı” demiş. Ben de bir an kendimi genç besteci Künzli’nin bestesi için aynı şeyi düşünürken yakaladım. Hazırcevap Mozart ”Tam gerektiği sayıda nota vardı haşmetmaab” diye yanıt vermiş. 45 dakika süren konserin sonundaki çınlayan alkışlar ve ısrarla istenen bis, Mozart’ın verdiği cevaba benzedi, demek ki tam da gerektiği sayıda nota varmış ve genç kulaklar bunlardan çok hoşlanmış.
Şef Howard Griffiths aslında Türk müzikseverlerin yakından tanıdığı bir isim. 1971-1980 yılları arasında Ankara Devlet Opera ve Balesinin çok sevilen baş viyolacısı idi. Ardından parlak bir şeflik kariyeri geldi. Dünyanın önemli orkestralarının değerli solistlerle verdiği sayısız konseri yönetti. Ama Griffiths’in en önemi özelliği çocuklar için konserler düzenlemesi ve genç müzisyenlere destek olmasıdır. Nitekim bu nedenle 2006 yılında İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından Member of British Empire (MBE) nişanı ile onurlandırıldı. Halen Brandenburg Devlet Orkestrası'nın sanat direktörü ve şefliği görevini yürütmektedir ve Zürih’te genç müzisyenleri desteklemek amacıyla kurulan Animato Vakfı’nın yönetmenidir. Yaklaşık 100 albümü olan sanatçı bu kayıtlarda özellikle 18.- 19. yüzyıla ait pek bilinmeyen eserler ile çağdaş İsviçreli ve Türk bestecilerin eserlerini tercih etmektedir.
Anlatıcı Zeliha Berksoy’u anlatmaya ne kadar gerek var bilmiyorum. Konser programında özgeçmişi “Ünlü bir opera primadonnası olan Semiha Berksoy’un kızı olarak dünyaya geldim” sözleri ile başlıyor. Oysa yeni nesil sahnelerden esas onu tanıyor, Semiha Berksoy’u da onun annesi olarak, o da belki.
Howard’dan Çocuklara Masallar-Cadı ve Maestro isimli bu eğlenceli ve sevimli eser hemen akla Sergei Prokofiev’in çocuklar için bestelediği Peter ve Kurt adlı eser ile Henrik İbsen’in yazıp Edvard Grieg’in bestelediği Peer Gynt adlı anlatımlı oyunu akla getiriyor. Howard Griffiths için ise çağdaş Danny Kaye (1911-1987) denilebilir. Ama ondan fazlası var Griffiths’de, her şeyden önce mükemmel bir Türkçesi var. Ayrıca yeni eserler üretme enerjisi ve içten heyecanla sunum şekli onun son derece sevimli kılıyor, üstüne de mükemmel bir müzisyen, aranılan bir şef. Onun konserinden çıkan bir çocuğun büyülenmemiş olmasına imkân yok. Bravo Maestro! 2016 yılının 23 Nisan’ı için çocuklara bundan güzel bir armağan olamazdı herhalde.
Fotoğraflar:Aydın Ramazanoğlu
Not: Konseri kaçırdık diye üzülmeyin, Howard Griffiths’in yazdığı Cadı İle Maestro’nun CD kayıtlı kitabı satışa sunulmuş durumda. Griffiths, konser sonunda kitabı imzalatan her çocuğa müzikle uğraşmasını önerdi.
Cadı ile Maestro (Orkestra için Müzikal bir Peri Masalı)
Yazan: Howard Griffiths
Çeviren: Celal Üster
Resimleyen: Karin Hellert-Knappe
CD: Fabian Künzli’nin bestesi, Howard Griffiths yönetiminde Zeliha Berksoy ve Brandenburg Devlet Orkestrası
Yayınlayan: Doğan Egmont, 2015, 44s.