Suzuki Müzik Eğitim Derneği'nin “Suzuki Öğrencileri” 18 Mayıs 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) konser salonunda 3. Bahar konserlerini verdi.
Tam 130 öğrencinin yer aldığı konserde Suzuki metodu ile keman ve viyolonsel öğrenen öğrenciler J. S. Bach, H. Purcell, S. Suzuki, L. Van Beethoven, A. Dvorak, N. Paganini, J. Brahms, C.M. von Weber, G. F. Handel, R. Schumann’ın eserleri ve çeşitli folk şarkılarından oluşan toplam yirmi altı parça çaldılar. Konserin son eseri ise tüm öğrencilerin birlikte çaldığı hepimizin bildiği “Daha Dün Annemizin Kollarında” isimli çocuk şarkısının Mozart varyasyonunun Suzuki versiyonu idi.
Beyaz-siyah elbiseleriyle piyano tuşlarına benzeyen çocuklardan hiçbiri ağlayıp sahneyi terk etmedi. Aksine sakin bir düzen içinde, belli ki bu eğitimle edindikleri sorumluluk duygusuyla 3-18 yaş arasındaki çocuklardan beklenmeyecek düzeyde entonasyon ve birliktelik ile baştan sona son derece etkileyici bir konser verdiler. Tüm salonu dolduran izleyiciler onları içtenlikle alkışladılar.
Konserin açılış konuşmasında Dernek kurucusu ve eski başkanı, CSO başkemancısı ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Doç. Jülide Yalçın “Çocuklarına tüketemeyecekleri bir hediye olan müzik eğitimini sağlayan” aileleri kutladı. Onun kutlamasına katılmamak mümkün değil. İleride ister sanatçı olsunlar, ister sanatsever, hepsinin müzik eğitimi ile başkalarına ve çevreye saygılı ve sorumluluk bilinci sahibi “iyi” birer insan olacağı kesin. Anneler gününde bundan daha güzel bir hediye olamazdı. Tüm aileleri, eğitmenleri, emek veren ve destek olan herkesi gönülden kutlamak ve tabii tüm minikleri bağra basmak gerekli.
Scinichi Suzuki
Japon keman sanatçısı ve pedagogu olan Scinichi Suzuki’nin (1898-1998) “İyi vatandaş yetiştirmek, müzik bilen kitleyi genişletmek amacı” ile başladığı ve geliştirdiği müfredat ve öğretim felsefesinin prensibini şu şekilde açıklamaktadır: “Eğer bir çocuk doğumundan itibaren güzel müzik dinlerse ve sonra kendisi de bir enstrüman çalar veya şarkı söylerse duyarlı, disiplinli ve dayanıklı bir kişi olur. Sonuçta her çocuk eğitilebilir, hatta tuvalet eğitimini tamamladıysa pekâlâ üç yaşından itibaren keman çalmayı da öğrenebilir. Bu metot müzik dili öğrenmenin ana dili öğrenmeyle paralel gitmesinin önemi üzerinde durur ve buna uygun müzikli çevre koşulları yaratmayı amaçlar.”
Suzuki’nin II. Dünya Savaşında ülkesinde yaşadığı felaketler, ardından yetenekli bir kemancı olarak gittiği Almanya’da dil öğrenirken yaşadığı güçlüklerle baş etmek için geliştirdiği düşünceler çocuklara hediye ettiği eğitim metodunu ortaya çıkarmış. Bach, Telemann, Dvorak, Beethoven, Schubert, Handel ve diğer bestecilerle kendi bestelerinin kolay varyasyonlarını içeren bu metotlar önce on ciltlik keman, ardından piyano, viyola, viyolonsel, flüt ve diğer enstrümanların eğitimini de kapsamakta. Her enstrüman için eğitime başlarken öğrenilecek ilk parça ise W.A. Mozart’ın “Daha Dün Annemizin Kollarında” adıyla bilinen ninnisi.
Bugün Japonya haricinde 38 ülkede Suzuki metodu ile eğitim verilmekte ve Afrika hariç diğer kıtalarda “Suzuki Dernekleri” aracılığıyla diplomalı “Suzuki Öğretmenleri” yetiştirilmektedir (https://suzukiinstitute.org/ ).
Suzuki Müzik Eğitim Derneği
2008’de Doç. Jülide Yalçın tarafından kurulan ve Avrupa Suzuki Derneği (European Suzuki Assossiation) yetkilisi olan Suzuki Müzik Eğitimi Derneği (SMED, www.suzukimuzik.com) keman, çello, gitar, piyano alanında hem öğrenci, hem de bu metoda hâkim sertifikalı eğitmen yetiştirmekte ve konserler düzenlemektedir.
Suzuki Müzik Eğitim Dernek Başkanı Ayça Keskin'in verdiği bilgiye, konserde yer alan 130 öğrencinin eğitmenleri şu isimlerden oluşuyor:
Zeynep Erkan, Ayşe Akçay, Pınar Dalaysel Balcı, Gökçe Karaca, Gizem Şahin, Gizem Sakmar, Semra Fayez, Dilara Ayaz Töral, Şebnem Yıldırım Orhan, Ezgi Özkan Sarıgül, Buse Tan, Burcu Altun, Onur Aysu, Tuğba Tamer Türeli.
Derneğin kuruluş amacıı şöyle: “Müzik ve eğitiminin sadece profesyonel değil, aynı zamanda müzikle hiç ilgisi olmayan ve olmamış kişilerin de bu yöntemle bir enstrüman çalabilmelerini, anlayabilmeleri sağlamak, nitelikli dinleyici, bilinçli sanatsever ve Suzuki’nin de dediği gibi mutlu bireyler yetiştirebilmeyi amaçlamak, sanatın her şeyden önce ulaşılabilir olduğunu ve onun mucizelerine her bireyin ulaşabileceğini göstermek ve sunmak amacıyla kurulmuştur”.
İlk başkan Yalçın’a göre “ Sanat insan zekâsının ulaşabileceği en son noktadır”. Kendisine katılamamak elde değil. Tüm Suzuki dernek ailesine, geleceğimize açtıkları bu müzik dolu ışıklı yolda nice katkılar ve başarılar diliyoruz.
Pınar Aydın O’Dwyer
13 Mayıs 2019, Ankara