Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB), bestesi ve librettosu ünlü Azerbaycanlı besteci Üzeyir Hacibeyli’ye (1885-1948) ait Arşın Mal Alan (1913) adlı iki perdelik opereti sahnelemeye başladı. Önceki yıllarda da (2003, 2013 sezonlarında Operet Sahnesinde, önceki sezonlarda Mersin ve Samsun DOB’da) ülkemizde sahnelenen, 80’den fazla dilde yaklaşık 80 ülkede oynanmış olan, A. Glazunov’a göre Rusya’nın ilk opereti bu kült eser “eski parlak günlere dönme” duygusu veren bir yapıt (1). 1945’te beyaz perdeye de aktarılmış olan, Azerbaycan kültürünü anlatan eserin adı Azerbaycan Türkçesinde “bohçacı, arşınla kumaş satan” anlamına geliyor.
Hacibeyli 20 yy. Azerbaycan halk müziği üslubunu ve makamlarını batı müziği armoni formlarıyla sentezleyip çağdaş Azerbaycan müziğini yaratmış cesur ve öncü bir besteci. Yöneticilik, yayıncılık, dramaturgluk, pedagogluk, çevirmenlik, orkestra şefliği ve yorumculuk yönleri de olan her parmağı marifetli, bu üretken sanatçı altı opera, dört müzikli komedi, çok sayıda satirik hikâye bestelemiş; Azerbaycan kültür tarihine damgasını vurmuş. Bu yüzden onun için “Azerbaycan mugam sanatının temelini atan kişidir”, denilmekte (2,3).
Konu
Evlenme çağındaki varlıklı ailenin oğlu Esger birini görüp beğenmeden evlenmek istememektedir. Genç adamın halası da bir süre önce dul kalmıştır. Amca Süleyman da bekardır ve o da tanımadığı biriyle izdivaç düşünmemektedir.
Esger’in acil sorununu çözmek için Süleyman’ın aklına güzel bir fikir gelir. Esger arşın malcı kıyafetine bürünerek konakları dolaşacak, beğendiği bir kız olursa halası kızı istemeye gidecektir. Esger böylece kıyafet değiştirip yola çıkar.
Öte yandan komşu konakta da benzer olaylar cereyan etmektedir. Evlenme çağındaki Gülçöhre de birini görüp beğenmeden evlenmek istememektedir. Kuzeni Asya ise tanımanın önemli olmadığını, esas olanın evlenmek olduğunu söylemektedir. Baba Soltan Bey de eşini kaybedeli kendisini çok yalnız hissettiğinden dem vurmaktadır. Derken arşın malcı kıyafetiyle Esger gelir, Gülçöhre ile birbirlerini çok beğenirler. Ancak baba sosyal statü nedeniyle bu evliliğe izin vermez. Ama amca Süleyman, Gülçöhre’yi Esger için isteyince izin çıkıverir. Üstüne Soltan Bey ile Esger’in halası, Asya ile Süleyman da evlenmeye karar verirler. Hatta her iki konağın hizmetlileri Telli ile Veli de bu evlilik kervanına katılırlar.
Yaratıcı Sanatçılar
Yapımın rejisini 2013’te olduğu gibi bu kez de İncesanat Hâdimi Doç. Hafız Guliyev yaratmış.
Halen Azerbaycan Devlet Akademik Opera ve Balesi’nin başrejisörlüğü sorumluluğunu yürütmekte olan Doç. Guliyev, bol ödüllü bir sanatçı. Eserin metin uyarlaması Şenol Talınlı’ya, dekor ve kostüm tasarımı Yusuf Toker’e, ışık tasarımı Ali Gökdemir’e, koreografisi Özge Ay’a ait. 13 Ocak 2024 prömiyer temsilini ve 15 Ocak temsilini balkonun orta-arka sıralarından izledim.
Yorumlayıcı Sanatçılar (Program kitapçığındaki rol önemi ve temsil tarihi sırasına göre)
Gülçöhre rolünde Esin Talınlı ve Funda Ateşoğlu; Esger rolünde Şenol Talınlı ve Emrah Sözer; Asya rolünde Olça Bora ve Meltem Gençtürk; Süleyman rolünde Çetin Kıranbay ve Serkan Kocadere; Hala rolünde Zeliha Tunçyürek ve Sibel Kızılateş; Soltan Bey rolünde Can Kocaay ve Mehmet Yılmaz; Telli rolünde Sema Özer ve Ayten Hanalioğlu; Veli rolünde Ünüşan Kuloğlu ve İbrahim Halil Turgut sahneye çıktılar. Sanatçıların hepsi rollerine dikkatle ve isabetle seçilmiş olduklarını kanıtladılar. Tiyatro yönü ağır basan eserde “operacılar tiyatro yapamaz” görüşünün üzerinde yeniden düşünmek gerekir.
Bu eser bir operet olduğu için sıklıkla yaptığım şekilde her sanatçının ses rengi izlenimi yerine tüm temsili içinde bol yeşil dal olan (konuşma bölümleri) bir çiçek buketindeki renk paleti şeklinde hayal ettim. Müzik olarak kulağımda sürekli içimden söylediğim Arşın Mal Alan aryası ile Asya, Telli ve Gülçöhre'nin terzeti kaldı.
Her iki temsilde de orkestrayı ve koroyu şef Rustam Rahmedov yönetiyordu. Yeri gelmişken “tarzen” Abdullah Kurbani’yi ve tüm orkestrayı kutlamak isterim.
Konu Açısından İzlenimler
Azerbaycan’da sosyal ve kültürel değişim hareketlerinin ivme kazandığı dönemde bestelenmiş olan eserin söz konusu çağdaşlaşma çabalarına katkısı olduğu muhakkak. 20’inci yüzyılın başında Azerbaycan kent yaşamından bir kesitte, o yaşamın içinden seçilmiş karakterler, o dönemin sosyo-kültürel yaşamının gerçekçi bir tablosu şeklinde karşımıza çıkıyor.
Eser, herkesin kolayca kavrayacağı türde gerçekçi konu çerçevesinde ve esprili cana yakın anlatımla batının vodvillerini, bizdeki Leblebici Horhor Ağa benzeri müzikalleri andırıyor. Gençlik-yaşlılık, zenginlik, güçlülük-sokak satıcılığı, güzellik-çirkinlik, romantiklik-cinsellik, kadın-erkek hakları gibi zıt unsurlar konunun içine günlük yaşamdaki doğal şekliyle serpiştirilmiş. Sosyal sınıf ve bedensel ayrımcılıktan söz edilerek o dönemin sosyal sorunlarına parmak basılmış. Suya sabuna dokunmadan insanların birbirini tanıyarak evlenmesinin isabetinden söz edilmiş. Her sorun serildiğinde çözümü baştan belli olduğundan izlemesi zahmetli değil, üstelik “mutlu sonlarla” bitmesi de izleyenlere umut aşılayıcı. Önemli sosyal sorunların olası basit çözümleri sunulurken “kızım (ey seyirci) sana söylüyorum, gelinim (ey toplum) sen anla” misali örtük eğitimle eski gelenek ve göreneklerin de değişebileceği, çağdaş yaşamın gereklerinin o kadar da zor ve tehlikeli olmadığı ifade edilmiş.
Esasen konu batının da yabancısı olduğu bir konu değil. Düşman ailelerin birbirine aşık çocukları Romeo ve Juliet’in trajedisini 1597’de yazan dâhi Shakespeare’i ve eserlerinde herkesi dengi dengiyle evlendiren, 1756 doğumlu Mozart’ı (Sihirli Flüt, Saraydan Kız Kaçırma, vb) bir yana bırakacak olursak, Arşın Mal Alan’dan sadece yüzyıl önce batıda bestelenmiş eserlerden ilk anda aklıma gelen Bellini’nin Püritenler adlı operası (1835) veya Donizetti’nin Lammermoor’lu Lucia (1835) adlı operası ve daha niceleri tümüyle benzer sorunlar üzerinedir. Gençlerin kiminle evleneceğine aileler karar verir ve karar kriteri sosyal sınıf, inanç biçimi ile varlık düzeyidir! Dahası Arşın Mal Alan’daki kız kaçırma sahnesi amacı farklı olsa da şekil itibarıyla Verdi’nin Rigoletto’sundakinin (1851) benzeridir. Düşünüp bugünün belli coğrafyalarına bakınca, yüzyıllardır dünyada bunca uğraşı ve sanat eserinin üretimine rağmen insanlık olarak ne kadar az yol alındığını görmek çok hüzün verici aslında!
Reji Açısından İzlenimler
Operet olarak sınıflanan eserin rejisi Azerbaycan şarkıları, dansları ve mizansenleri barındırıyordu. Eserde ağırlıklı olan konuşmalar Azerbaycan Türkçesi ile idi. Şenlikli bir uvertürde Azerbaycan halk danslarıyla başlayan temsil, şancıların dans hareketleri ve dansçıların koreografisiyle dengeli şekilde bezenmişti. Sahne düzeni, adımlar, duruşlar, bakışlar ve diğer hareketler yerindeydi; dansçılar ve koro arasında karışıklık olmadı. Âşık olma sahnesindeki mavi, eflatun, pembe, yeşil ışıklar çok etkileyiciydi.
Sıklıkla yaptığım gibi yanımda oturan ve fuayede sohbet ettiğim, (tarafsız olmak adına) her iki temsili de izlemiş olanlardan seçtiğim seyircilere düşüncelerini sorduğumda Azerbaycanlı veya Azerbaycan tarihine vakıf seyirciler ilk temsili daha otantik bulduklarını ve tercih ettiklerini söylediler. Azerbaycanlı olmayan veya kültürünü tanımayanlar ise ikinci geceki nispeten Avrupai yorumu yeğlediklerini ifade ettiler. Prömiyer sonrası otoparkta bir gencin “keşke üst yazılar olsaydı, konuşmaları daha iyi anlardım” dediğine şahit oldum.
Sonuç
Bir hafta önce 2024-25 opera sezonuna Madama Butterfly ile Japonya’dan bir konu ile başlayan ADOB’un yeni yönetimi, önümüzdeki ay Aşk İksiri ile İtalya’ya uzanmadan önce Azerbaycan’a uğramış ve kendi kategorisi içinde özel bir yeri olan Arşın Mal Alan’ı sunmuş oldu. Eser seçiminde geniş coğrafya bakış açısı seyirci açısından da geniş bir yelpazeye seslenecektir. Bir değil birkaç sezon kapalı gişe oynayacağına inandığım bu yapımın belkemiği Şenol Talınlı. Dilerim kendisinin sahneye koyacağı bir yerli operamız Bakü’de sergilenir; ben de gider izler, sizlere övgü ve övünç dolu yazılar yazarım.
Pınar Aydın O’Dwyer
19 Ocak 2024, Ankara
Teşekkür: Esere hiç aklıma gelmeyen açılardan da bakmamı sağlayan genç izleyicilere verdikleri fikirler için teşekkür ederim.
Kaynaklar
Talınlı Ş: Üzeyir Hacibeyli ve Arşın Mal Alan. Arşın Mal Alan kitapçığı, ADOB, 2024
Güven Ö: Üzeyir Hacibeyli. Arşın Mal Alan kitapçığı, ADOB, 2024
Malkoç T: Üzeyir Hacıbeyov’un “Arşın Mal Alan” opereti üzerine bir inceleme, 2021 https://doi.org/10.33692/avrasyad.902739