Doğada mevcut milyonlarca türden sadece tek birinin, Homo sapiens'in sayesinde, binlerce yıllık gelenek yine bozulmadı gezegenimizde... 2022 yılı da, düşmanlık ve düşmanlaştırmanın minör/majör ve bireysel/toplumsal örnekleri, güç tutkusu ve gösterisi, kavgalar, kırımlar ve savaşlar ile geçti dünyada... Peki, neden 2022 yılında da insanlığın kronik sorunları sağaltılamadı?
1789 Fransız Devrimi’nin sloganı ya da simge sözcükleri “Özgürlük”, “Eşitlik” ve “Kardeşlik” idi. Bizde de, II. Meşrutiyet döneminin (1908) sloganıydı bunlar ve dördüncü olarak “Adalet” de eklenmişti o sürecin ereksel kavramlarına. Paris’ten sonra geçen yaklaşık iki yüz elli yılda Avrupa’da ve dünyanın başka kıtalarında, sayısız savaş ve milyonlarca insan ölümü ve öldürümünden sonra, özgürlük ve eşitliğe (anayasa ve yasalardaki doğumla gelen insan eşitliği; gelir/refah eşitliği değil elbette) kısmen de olsa ulaşılabildi. Ama 21.yy.ın ilk çeyreği biterken, ne “mutlak özgürlük”ten ne de “mutlak eşitlik”ten bahsetmek mümkün değildir. Ayrıca hem eşitlik, hem özgürlük toplumlarda “kalıcı” bir nitelik kazanamadığı gibi; hâlâ ikisi de çok kırılgandır…
Çakmak Taşı Kullanan Neandertaller (1920) - Charles R. Knight
Tarih öncesi dönemlerde, özellikle geriye, sınıfsız toplumlara doğru gidildikçe bir ölçüde özgürlük ve eşitlik olduğu varsayılabilir, ama insan soyundaki “kardeşlik (= barış + paylaşımcılık)” sicilinin baştan beri hiç de iyi olmadığını bazı prehistorik buluntular (öldürüm ve kırımları sergileyen mezarlar, kemiklerde yaralayıcı aletlerle oluşmuş travma izleri, vb.) göstermektedir. Öyle ki, yazılı tarih boyunca sayısız dinsel, siyasal ve ekonomik öğretiyle de sağlanamayan “kardeşlik”, 1789’dan sonra da tümüyle sözde kalmıştır. Çünkü diğer iki kavramdan farklı olarak, barış ve paylaşımcılığın (yani kardeşliğin) insanın topyekûn sosyal yaşamında kalıcı ve yaygın bir biçimde var olamamasının kökeni “doğa”da mevcut olabilir…
Hayvanlar âlemine ait tüm canlılar doğada “özgür” ve “eşit” koşullarda yaşarlar, ama barış içinde değildirler. Gerek kendi türleri gerekse diğer türler ile sürekli bir rekabet ve mücadele içindedirler; diğerlerine üstünlük sağlayarak (korkutarak, uzaklaştırarak, yenerek, yok ederek, …) yaşamlarını sürdürürler. Hem bir tür içinde ve hem de türler arasında, gerçek anlamda, yani insanlık için varsaydığımız veya hedeflediğimiz “kardeşlik”ten söz etmek olanaklı değildir. Sadece karşılıklı yarardan, tehlike karşısında anlık dayanışmalardan, simbiyotik ilişkilerden, vb.den bahsetmek mümkündür. Güçlü olan önce ve en fazlasını alır; “şiddet” asal, doğal ve başattır. Özellikle sosyal gruplar oluşturabilen türlerde böylesi davranışların birçok biçimini daha yakın, çarpıcı ve didaktik biçimde görebilir, izleyebiliriz… Diğer yandan, dünyadaki nüfus artışıyla, ekonomik sorunların büyümesiyle ve özellikle de gelir eşitsizliğinin artmasıyla ters orantılı olarak, gittikçe de zayıflamaktadır insanlığın kurguladığı “kardeşlik ideali”…
1960’ların efsanevi bilim-kurgu dizi filmi “Uzay Yolu”nu (Star Trek) ülkemizde 1970’li yılların başlarında TRT ekranında izlemeye başlamıştık. Dizi, özellikle çocukların ve gençlerin büyük ilgisini çekmiş; onlar “Atılgan mürettebatı” ile birlikte, yaşamları boyunca unutamayacakları sayısız yolculuğa çıkmışlardı uzayda. Her ne kadar insanoğlu, geleneksel savaşkanlığı ve genetik saldırganlığıyla evrendeki başka türlerle (“uzaylılar”la) savaşmaya devam etse de, dizi filmde insanlığın binlerce yıldan beri arzuladığı yaşam ve medeniyeti görürüz: Birlik içinde ve barış dolu bir Dünya… Türünde çığır açan ve etkisi kuşaklar boyu süren bu bilim-kurgu dizisinde anlatılan 23. yy.daki “Dünya” gibi olabilecek mi gezegenimiz gelecekte? Bilinmez elbette, ama sadece 2022’deki insanlık manzaralarına baktığımızda bile, bunun çok zor olduğunu ya da daha çok zaman gerektireceğini düşünmek de salt karamsarlık olmasa gerek.
Ama insanoğlunun sosyal ve siyasal tarih, devinim ve mücadelesindeki o dört temel kavrama (Özgürlük + Eşitlik + Kardeşlik + Adalet) bir beşincisi de eklenebilir belki: “Umut”… Çünkü hep vardı. İşte bu umutla da, 2023 yılının tüm dünyaya barış ve mutluluk getirmesini diliyorum.
SAMİ EREN
25 Aralık 2022, Ankara
Kaynaklar:
1. Fotoğraf: Liberté-Egalité-Fraternité (Kaynak: https://icsb.org/stormingofbastille/ Erişim Tarihi: 20.12.2022)
2. Tablo. Çakmak Taşı Kullanan Neandertaller (1920). Charles R. Knight (Kaynak: https://lbry-web-007.amnh.org/digital/index.php/items/show/42173 Erişim Tarihi: 20.12.2022 )
3. Fotoğraf: Uzay Yolu (Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/yasam/yasamini-yitiren-star-trek-oyuncularinin-kulleri-uzayin-derinliklerine-birakilacak-1974457 Erişim Tarihi: 20.12.2022)