Barok sözcüğünün kökeninin Portekizce bir kelime (barroco) olduğu ve “şekilsiz/çirkin/kusurlu inci” anlamına geldiği belirtilir kaynaklarda [1,2]. Gerçekten böyle bir etimolojik bağıntı/olgu varsa eğer, ki olasılıkla mimarideki şatafatlı, karmaşık biçim ve bezemelerden dolayı benzeşim yapılarak ve genelde 18.yy.ın ikinci yarısından itibaren “olumsuz/eleştirel” olarak kullanılmaya başlanan bu tanımlama, bugün sanatta bambaşka bir genel anlamı; seçkinlik ve zarafeti çağrıştırmaktadır. Özellikle de, o dönem ile hemen devamındaki ve bazen de iç içe olduğu rokoko tarzının dünyadaki iç/dış mimari örneklerini seyrederken. Öte yandan, en başta “müzik” için, aceleci yanılgısı bir yana, aslında kısmi bir doğruluk da içermektedir bu adlandırma: İnci…
Müzik tarihçileri ve müzisyenler klasik müzik tarihindeki 1600-1750 yılları arasını Barok Müzik Dönemi olarak adlandırırlar. Barok müziğin bilinen ve icrası ve/veya kaydı yapılan repertuvarı bile, en tutkulu bir klasik müzikseverin yaşamı boyunca her birini en azından “bir kere” olsun dinleyebilmesine olanak tanımayacak niceliktedir. Örneğin, Johann Sebastian Bach’ın güncel olarak (kayıp/şüpheli dahil) 1176’ya ulaşan eser sayısını (BWV), Alessandro Scarlatti’nin onlarca operasını ve solo ses için yüzlerce kantatını, Antonio Vivaldi’nin çok sayıdaki diğer tür eserleri hariç, sadece yüzlerce konçertosunu ya da George Frideric Handel’in bilinen elliye yakın oratoryo ve opera yapıtını düşünmek ve incelemek bile, bu olanaksızlığın boyutunu açıklar ve destekler mahiyettedir.
Gerçekten de, dönemin (1600-1750) türlü ağır yokluk ve yoksunluklarına karşın, bestecilerinin bugün zevk ve hayranlıkla dinlenen bunca eser üretmiş olmalarını, hep son derece etkileyici ve şaşırtıcı bir müziksel olgu, benzersiz bir dönemsel yaratıcılık süreci olarak düşünürüm. Öyle ki, neredeyse hemen her gün yeni bir Barok Müzik Dönemi bestecisi ile de karşılaşınca…
Bir süredir, yirmi dört saat kesintisiz, reklamsız ve de sadece klasik müzik repertuvarından eserler çalan Avrupa kökenli bir radyoyu da dinliyorum internetten fırsat buldukça. Yayın akışının sadeliği ve içeriğin zenginliği nedeniyle takip ettiğim bu radyo kanalı sayesinde Barok Müzik Dönemi’ne ait adını ilk kez duyduğum ve dolayısıyla da eserlerini ilk kez dinlediğim onlarca/yüzlerce barok bestecinin mevcudiyetini öğrenmek beni gerçekten hayrete düşürüyor. Elbette aynı kanalda, en azından benim için yine yeni, adını ve eserini ilk kez duyduğum Klasik ve Romantik Dönem bestecileri de çokça yer almaktadır. Ama özellikle tarihsel uzaklık düşünüldüğünde, yeni bir Barok Dönem bestecisi ile daha tanışmak farklı duygulanım, çağrışım ve düşünceler oluşturmaktadır. Çünkü belki birkaç on yıl önce köken ülkelerinde bile bilinmeyen (ya da geniş kitlelerce bilinmeyen) ve eserleri yeni yeni ortaya çıkarılan bestecilerin varlığı, dönemin bildiğimizden ve tahminimizden de zengin olduğunu göstermektedir. İlk defa bu radyo yayınında dinlediğim, öğrendiğim ve daha sonra bazılarının bazı eserlerine de internette ulaşabildiğim; elbette müzisyenler, eleştirmenler ve müzik tarihçileri gibi profesyoneller hariç olmak üzere, tahminimce geniş klasik müziksever kitlelerince de pek ya da hiç tanınmayan besteciler arasında; örneğin Andrea Falconieri (1585-1656), Antonio Bertali (1605-1669), Philipp Friedrich Böddecker (1607-1683), Johann Jacob Walther (1650-1717), David Petersen (1650-1737), Christian Siegmund Liebe (1654-1708), Philipp Heinrich Erlebach (1657-1714), Sebastián Durón (1660-1716), Daniel Purcell (1664-1717; Henry Purcell’ın kardeşi/kuzeni?), Giovanni Bononcini (1670-1747), Guiseppe Antonio Avitrano (1670-1756), Evaristo Felice Dall’Abaco’yu (1675-1742) sayabilirim... İlginç olarak, söz konusu bazı eserlerin adını ve bestecisini ekrandan okumadan dinlediğimde, barok müziğin daha yaygın tanınan bazı bestecilerinin eserleri olduğu sanısına çok kapılmışımdır. Doğallıkla dönemin ortak tarz ve havası dışında, besteciler arasındaki etkileşim (ör. öğretmen-öğrenci, arkadaşlık ilişkileri) ile belki basılı notaların kentler/ülkeler arasında hızlı ve yoğun sirkülasyonu sonucunda oluşabilen etkilenme, örnekseme ve öykünmeler de yapıtların böylesi muhtemel benzerliklerinde rol almış olabilir.
Öte yandan, gerek Barok Müzik Dönemi gerekse sonraki dönemlere ait hem bilinen hem de görece yeni yeni bilinmeye ya da eserleri çalınmaya başlayan bestecilerin notalarına ulaşılmış/ulaşılıyor olması sanat tarihi açısından önemli bir olgudur. Çünkü özellikle II. Dünya Savaşı’nda başta hemen tüm büyük Alman kentleri olmak üzere, Avrupa’da birçok yerleşim yerinin ve binanın harabeye döndüğü düşünüldüğünde, bu binlerce/on binlerce eserin notalarının sağlam kalmış olması, gerçekten büyük bir şans veya mucize olarak da değerlendirilebilir belki.
Barok müzik tarzı zamanını tamamladığında bir tür unutuluşa, hatta sonraki bazı besteciler/eleştirmenler tarafından yergiye ve belki küçümsemeye maruz kalmıştır. Örneğin, aynı zamanda bir müzisyen ve besteci de olan filozof ve yazar Jean-Jacques Rousseau (1712-1778) barok müzik ile ilgili olarak 1768’de şunları yazmış [3,4,5]: “"Barok müzik, armoninin karmakarışık olduğu, modülasyonlar ve uyumsuzluklarla dolu bir müziktir.” Ya da, yine 18. yy.’ın önde gelen eleştirmen ve müzisyenlerinden Johann Adolph Scheibe (1708-1776), bugün barok müzik denilince tüm dünyada neredeyse istisnasız biçimde adı hemen ilk sıralarda, belki de en başta anılan J.S. Bach’ın müziği için “Anlaşılmaz ve doğal olmayan müzikler bestelemeyi bir onur olarak gören besteciler tanıyoruz. Müzikal figürleri yığıyorlar. Alışılmışın dışında süslemeler yapıyorlar.” demiş [6]. Benzer biçimde, aynı dönemin besteci ve müzik tarihçilerinden Charles Burney de (1726-1814), şöyle yazmış bir kitabında [7]: “J. S. Bach, resimdeki Michelangelo gibi, sadeliği o kadar küçümsedi ki, dehâsı hiçbir zaman doğal ve zarif olana yönelmedi.“ Çağlar geçtikçe insanlığın bazı zevk ve sanatsal seçimlerinin büyük oranlarda değiştiği açıktır, ama özellikle müzik ve resimde bunun bazen neredeyse yüz seksen derecelik bir zıtlıkta değişiyor olması da gerçekten şaşırtıcı bir durumdur. Ya da, 18/19.yy.da eleştiri kültürü, günümüzle kıyaslandığında; çok daha sert, ödünsüz, hatta acımasızdı belki de.
Sonuçta, müzik dünyasının barok müziği, esasta 19.yy.’ın ilk çeyreğinden itibaren “yeniden” -ve günümüze değin yavaş yavaş- keşfettiğini söyleyebiliriz. Zaten ilk plakların ve gramofonun 19.yy.ın sonlarında icat edildiğini, radyo yayıncılığının ise 20.yy.ın ilk çeyreğinde başladığını düşündüğümüzde; barok müzik bestecileri ve eserlerinin de kapsamlı biçimde tanınmaması ve dinlenmemesi, büyük bir dinleyici kitlesi tarafından bilinirliklerinin olmaması doğaldır.
Ama bilhassa günümüzde, döneme yönelik ayrıntılı akademik ve yorumsal çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini söyleyebiliriz. Buna koşut olarak, hem önemli kayıtlar ve programlı konserler, hem de radyo/TV’ler, ama özellikle de internet ve diğer dijital platformlar sayesinde; Barok Müzik, dört asır öncelerine inen uzak geçmişine karşın, dinleyenlerin bilinç ve imgeleminde sonsuz renkler, çağrışımlar ve duygulanımlar oluşturmayı sürdürmektedir…
SAMİ EREN
6 Ocak 2024, Ankara
Kaynaklar:
1. https://en.wikipedia.org/wiki/Baroque (Erişim Tarihi:04.01.2024)
2. https://www.ldoceonline.com/dictionary/baroque (Erişim tarihi:04.01.2024)
3. https://en.wikipedia.org/wiki/Baroque_music (Erişim tarihi: 04.01.2024)
4. Buelow, G.J. (ed.). The Late Baroque Era. Palgrave Macmillan-London. 1993.
Chapter I, p.1 (https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-1-349-11303-3_1#citeas Erişim Tarihi: 04.01.2024)
5. https://www.cambridge.org/core/books/abs/european-music-15201640/concept- of-the-baroque/F3B2F51C2A53B40807D886ECB7ED0C0A (Erişim Tarihi: 04.01.2024)
6. https://en.wikipedia.org/wiki/Reception_of_Johann_Sebastian_Bach%27s_music
(Erişim Tarihi: 04.01.2024)
7. Gilman, T. The Evolution of Charles Burney’s Musical Taste Between 1770 and
1811. Yale University. McGill-ASECS Fellowship Report, 2014, s.1-20 (https://w ww.mcgill.ca/burneycentre /files/burneycentre/ 2014_fellowship _report_todd_gilman_0.pdf Erişim Tarihi: 04.01.2024)
8. Tablo. Müzik dersi (1710) - Jean-Marc Nattier (https://www.wikiart.org/en/jean-marc-nattier/the-music-lesson-1710 Erişim Tarihi: 04.01.2024)
9. Tablo. Keman, flüt ve nota sayfalı natürmort (17-18. yy.) - Jean-Baptiste Oudry
(https://www.wikiart.org/en/jean-baptiste-oudry Erişim Tarihi: 04.01.2024)
10. Fotoğraf. Barok görsel-1 (https://en.wikipedia.org/wiki/Baroque_architecture
Erişim Tarihi: 04.01.2024 )
11. Fotoğraf. Barok görsel-2 (https://en.wikipedia.org/wiki/Baroque_architecture.
Erişim Tarihi: 04.01.2024 )