Aynı kuşaktan üç müzisyen yaşadıkları sağlık sorunları nedeniyle etkinlik sahnelerinden çekilmek zorunda kaldılar: Daniel Barenboim (d. 1942), Martha Argerich (d.1941) ve İdil Biret (d.1941). Barenboim ile Argerich'in iki ortak noktası var. İkisi de Arjantin doğumlu. Piyasa açısından ise en önemli ortak nokta, ikisinin de Deutsche Grammaphone sanatçısı olması. Birlikte de çok sayıda konsere çıktılar. İdil Biret ise gençlik yıllarında çeşitli firmalar için LP'ler doldurduktan sonra, yıllarca Naxos etiketi altında yayımlanan klasik albümleriyle Amerika'dan Japonya'ya dünya müzikseverlerine ulaştı ve halen de IBA (İdil Biret Archive) etiketi altında kayıtlarını yayımlamayı sürdürüyor. Dünya dağıtımını gene Naxos yapıyor.
Barenboim, bir akademi ve Orta-Doğu barışına yönelik gençlerden oluşan bir orkestra kurmuş, piyanist ve şef olarak zirvedeyken 2022 sonlarına doğru ciddi bir nörolojik rahatsızlık geçirerek takvimindeki şeflik etkinliklerinin büyük bölümünü iptal etti. Son olarak Berlin Filarmoni'nin eski şeflerinden Jürgen Flimm anısına soprano Cecilia Bartoli'nin katılımıyla Şubat sonunda verdiği anma konserine katılarak, Mozart'ın Kv. 505 konser aryasının piyano partisini çaldı. Bu da Barenboim'in tümüyle piyasadan çekilmediği ama kondisyonunun sadece piyanoda kısa bir parça veya eşlik çalmaya elverdiğini gösteriyor.
Argerich, çalıştığı plak şirketinin de özel katkılarıyla büyük tanıtım olanakları elde etmiş, hem solo piyano, hem oda müziği alanında sivrilmiş, özel yaşamı hayli fırtınalı geçmiş, iki orkestra şefiyle yaptığı evlilikler, genç aşıkları ile müziğin yanında dedikodu alanında da yükseklerde dolaşmış bir sanatçı. Cildinde bir hücrebozan rahatsızlığı atlatmıştı. Son olarak bir kalp rahatsızlığı nedeniyle o da konserlerini ve angajmanlarını iptal etmek durumunda kaldı.
İdil Biret ise, 2021 Nisan'ında Moda'daki evlerinde bir Haydn eserleri resitali için hazırlandığı günlerde beyine bir pıhtı atması sonucu, sol tarafından bir felç geçirdi. Acil müdahale ile pıhtı alındı, felcin tedavisi için yoğun bir fizik tedavi programı uygulandı. Halen de fizik tedavi çalışmaları devam ediyor.
Aynı yıllarda Paris'te öğrenim gören iki piyanistin Argerich ve Biret'in dinleme listelerine en yaygın dinleme platformu Spotify'da baktığımızda İdil'in aylık 1.620.794 rakamı ile 1. 146.489 aylık dinlenmiş Argerich'in hayli önünde olduğu görülüyor.
Arada bir günlüğüne bile Kadıköy'e gittiğim zaman mutlaka İdil'e uğrar, kendisinin ve eşi adaşım Şefik Büyükyüksel'in hatırlarını sorarım. Yaşdaşları Barenboim ve Argerich'in aksine İdil'in özel yaşamı hiç fırtınalı geçmemiş, hep mazbut bir aile ve çalışma yaşamı olmuştur. Kendini çalışmaya adamasa, nasıl en çok kaydı olan, en fazla sayıda konçerto öğrenmiş ve seslendirmiş piyanist unvanını elde edebilirdi? Tam 72 konçerto seslendirmişliği var.
İdil, son günlerde vaktini daha çok kitap okumakla ve film izlemekle geçiriyor. Son okuduğu kitabı gösterdiğinde doğrusu şaşırdım. Çünkü bu ilk baskısı 1870 yılında İstanbul'da yapılmış, Sivas Mutasarrıfı Abdi Efendi'nin özgün adı Nutk-ı Bî Pervâ ile Akl-ı Dânâ Beyninde Muhâvere olan, günümüzde Büyüyen Ay yayınevi tarafından “Dil ile Akıl Arasında Söyleşi” adıyla yayımlanmış kitabını okumaktaydı.
İdil'in çeşitli dillerde felsefeden tarihe çok değişik kitaplar okuduğunu bildiğim için “vardır bir bildiği” diye düşünüp sordum. Meğer Sivas Mutasarrıfı Abdi Efendi, İdil'in anneannesinin dedesi değil miymiş? Abdi Efendi sivri dili ve sert eleştirileriyle tanınmış bir yazarmış aynı zamanda. Haksızlıklara ve yolsuzluklara hiç tahammül edemediği için başına dertler de gelmiş. Osmanlı'nın son dönemlerindeki devlet memuriyetine ilişkin anı ve nasihatlarının yer aldığı kitabın özü, aslında günümüzde de geçerliliğini koruyor ne yazık ki.
İdil'in deprem felaketi nedeniyle de çok üzgün olduğunu söylemeliyim. Sağlığı tam yerinde olsa mutlaka birkaç yardım konseri düzenlerdi. 1999 depremi sonrası Belçika, Almanya ve Türkiye'de 5 yardım konseri verdiğini, toplanan 100 bin doların depremde ailelerini kaybeden gençlere, öğrencilere harcanmak üzere teslim edildiğini hatırlıyorum.
Bu hastalık sürecinde İdil'e en büyük ilgiyi gösterenlerden biri Ruslar oldu. Gençlik yıllarında ilk uluslararası turnesini Sovyetler Birliği'ne düzenlemiş olması, verdiği konserler hiç unutulmamıştı. Özellikle Prokofief icrasındaki başarısı Rusları mest etmişti. Rahmaninov'un 125. yılında İvanovka'daki Müze Ev'de verdiği resitale ev sahipliği yapan müze müdürünün “Sanat hayatınızın 70. yılını tüm kalbimle kutluyorum. Sizi bütün dünya piyano sanatçıları tanıyor” diye başlayan mesajı örneklerden biriydi: https://www.youtube.com/watch?v=DqUhNE5Ogm0
Şimdi Türk-Rus İşadamları Derneği ile Rusya Federasyonu İstanbul Başkonlosluğu'nun İdil Biret'in 1960'da Moskova'daki ilk konserine ithafen bir konser düzenlemekte olduğunu işitince hiç şaşırmadım.
25 Nisan'da Başkonsoloslukta düzenlenmesi planlanan konserde İstanbul'da öğrenimlerini sürdüren dört genç piyanist, İdil Biret'in 1960'da Moskova'da seslendirdiği programı çalacaklar:
F. Liszt / Legend ( Salih Haşim Aktaş-Hocası: Doç.Barış Büyükyıldırım)
S. Prokofiev / Toccata (Akif Emre Şibiroğlu - Hocası: Süreyya Baraz)
J. Brahms / Capriccio (Radman Alavirad - Hocası: Prof. Meral Yapalı)
J. Brahms / Rhapsody (Eylül Selamet - Hocası: Irakli Chumburidze)
Umarım, herhangi bir aksilik çıkmaz ve İdil'e adanan bu konser gerçekleşir.
Evet, Barenboim, Argerich ve İdil Biret... Aslında ikisi aynı cephede, diğeri bu tarafta, üç uluslararası müzisyenin sağlık sorunları nedeniyle yaşadıkları üzücü. Her ne kadar özellikle Barenboim için sosyal medyada “ilk eşi MS hastası Jacqueline de Pre'nin ahı tuttu” gibi yorumlara rastlansa da, böyle sanatçılar kolay yetişmiyor.
Yurt dışında ne kadar piyasa egemenleri tarafından yıllarca önü kesilmeye çalışılsa* da İdil'in bir kayıt ve konçerto rekortmeni olarak yaptıklarının değeri özellikle koleksiyonerler ve trolleşmemiş eleştirmenler tarafından biliniyor. Geçenlerde internette dolaşırken 1959'da basılmış bir LP'sinin 250 dolara ( 5000 TL) satıldığını gördüm. “Piyanoya Adanmış Bir Yaşam” başlıklı 12 DVD'den oluşan son kutusunun Türkiye'de halen 26 dolar (525 TL) satışta olduğunu düşünürsek, koleksiyonerlerin eski İdil plaklarına verdiği değer daha iyi anlaşılır. Kimbilir bu sınırlı sayıda basılmış 12 DVD'lik kutu da bir müddet sonra kaç dolara satılacak?
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
7 Mart 2023, Ankara
*https://www.sanattanyansimalar.com/klasik-muzikte-suskunluk-yemini-omerta/7046/