Rıfat Ilgaz’ın dediği gibi,
“Biz bu güneş ülkesinin çocukları/ Güneşini bulutların ötesinde bırakan”,
yine ulusça acı ve isyan içindeyken
böyle bir köşede ne yapılabilir şiire yönelmekten başka?
Her ne kadar Ahmet Özer “ağıt”ını
şiirin sustuğu yerdeyiz / sözlerimiz anlamsız
işgal altında bilincimiz / sesimiz boşluğa kayan yıldızlar
ağıtlardır unutulmaz günleri kazıyan / tarihin mermerine
tetiği tutan parmaklar ölümü öldürebilir mi dersiniz.
diyerek bitirse de biz ozanlara bırakalım sözü yine de.
Refik Durbaş buyursun köşemize…
KİTABE
Sayısız hamd ve minnet bir avuç toprağı
can ışığıyla süsleyen halka yaraşır. Çeliğin
bedenindeki ateşi üfleyen, suyun pamuğunu
dokuyan, kömürü karanlıkta avlayan odur.
Zulmün kahrıyla boğup şafağın kandilini yalnız
o yakar.
Acı ve hüzünle yazılmıştır tarihi
Hıyanetin akları ulaşmaz alınyazısına.
Dağlardan zemheriyi, denizlerden rızk ve eceli,
uzun gurbetlerden bereketi çalandır o. Onun
ellerinde yumuşar sonsuz göklerin ve kudretli
çağlayanların ölümsüz mermeri.
Kıyım ve hicranla yazılmıştır tarihi
Alınterinden başka azığı yoktur, sadaka
kabul etmez. Ama hükümranıdır zamanın
boyun eğse de sabaha, kölesi olsa da akşamın.
Tevekkül ve acıyı kendine, kendini kadere
bağışlar diye bilinir taş baskısı hüzünlerde.
Zulüm ve isyanla yazılmıştır tarihi
Bir gün düşkünlük tandırında kordur yüreği,
bir gün atlas sofralarda katığı çürümüş somun.
Can süzülmüş diye bilinir hasretinden,
gurbet sılasına karışsa da, söz çalınmıştır ağzından.
Sessizliğiyle sarsar cihanın bedenini.
Sevda ve kaderle yazılmıştır tarihi
Toprağın harcındadır,
suyun rahminde
ateşin soluğunda.
Yıldızla da konuşur,
bulutla, rüzgarla da.
Bin ölür yüz bin dirilir
Rahmeti tükenmez
Umut ve sevgiyle yazılmıştır tarihi
Emeğin, onurun, inancın hazinesi onun
mülkündedir; yalnız odur aşkın, acının
ve sevginin sultanı
Turgut Uyar, “Yaz Yadırgaması”nın ilk dizeleriyle bugün köşenin son sözlerini söylesin:
sanıyorum bu gelen hüzünlü bir yaz olacak
öyle ki bütün akşamları hüzünlü
dutları ve karpuzları kavruk
sevgilim, dutları ve karpuzları kavruk
güneyden gelen adamların bile terlediği
…
Resim: Van Gogh’un “Yas örtüsü içindeki kadın”