Bilkent Senfoni Orkestrası bu yılki Yılbaşı Konserlerinin (29, 30 Aralık) provasını halka açık olarak yaptı. Prova bilet fiyatı 50.00 TL idi. Bu prova 29 Aralık 2022 tarihinde sabah saat 10:00’da yer numaralı biletli gerçekleştirildi. Neredeyse tüm salon ve balkonların dolu olduğu prova-konserde Bilkent Orkestrasını şef Matthew Coorey yönetti, başkemancı İrina Nikotina idi, solist olarak soprano Eleanor Lyons yer aldı.
Birleşik Krallık’a bağlı ülkelerde ve Avrupa’da tanınan İngiliz şef Matthew Coorey klasik müzikten rock ve caza geniş bir ilgi alanı ve repertuvara sahip. Çok sayıda ödülü, CD kayıtları olmasının yanı sıra genç müzisyenlere değer ve öncelik vermesiyle de biliniyor.
Avustralya doğumlu genç soprano Eleanor Lyons kariyerini Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaratmış bir sanatçı. Beethoven, Dvořȧk, Hindemith, Kȧlmȧn, Krenek, Lehȧr, Mahler, Mozart, Puccini, Ravel, Schumann, Strauss, Stravinski, Verdi’nin eserlerinden oluşan geniş bir repertuvara ve bu eserleri seslendirebilecek sese, yeteneğe ve tekniğe sahip olduğunu kanıtlamış durumda.
Program Joseph Strauss (oğul), Franz Lehȧr, Emmerich Kȧlmȧn ve Antonin Dvořȧk’ın eserlerinden oluşuyordu. Seçilen eserlerin hepsi de neşe ve coşku veren hareketli valsler, polkalar ya da operetlerden parçalardı. Dvořȧk’ın Rusalka operasından romantik “Ay’a Yakarış” aryası da bu lezzetli ziyafet parçalarının arasına “sorbe” misali yakışmıştı.
Konser düzeyinde seyreden provada esas özellik, böylesine şenlikli bir Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dönemi müziği seçkisinin, o dönemin şatafatlı giysileri veya rutin siyah konser kıyafetleri yerine çağdaş günlük hatta spor giysi ve ayakkabılarla sunulmasıydı. Bu giysilerle yeri geldiğinde dans eden, yeri geldiğinde spor salonunda egzersiz yapar gibi hareket eden Coorey ve Lyons izleyicileri bulutların üstüne çıkarıp baharın pırıltılı günlerine götürdü, zihnini neşeyle dans ettirdi.
Dahası Coorey pilates dersi misali hareketlerle parçaların uygun bölümlerinde izleyicilerin el çırparak eşlik etmesini teşvik etti. Konser bittiğinde yılbaşında bir balo salonunda sabahlara kadar dans etmiş, sabah da doğrudan spor salonuna gidip ter atmış, zindeleşmiş şekilde yeni yıla hazır durumdaydık. Öylesine sevinç, neşe, mutluluk ve umut veren bir dinletiydi ki hiç bitmesin, yeni yıl hep böyle konserler ve günlerle dolu olsun diye düşünmeden edemedim.
Bu yazıyı yazdığımda henüz esas konserler gerçekleşmemişti. Şimdi merakla onlar hakkında yorumları bekliyorum.