Sanat, her insanın gereksinimi ve hakkıdır. Engelli bireylerin bu gereksinmelerinin yerine getirilebilmesi için ise kendilerine özel koşulların sağlanması elzemdir. Örneğin işitme engelli bireylerin sanata erişebilmelerinin bir yolu müzelerin erişilebilir olması iken diğer yolu da sanat hakkında düşünebilmeleri ve duygularını paylaşabilmeleri için iletişim diline sahip olmalarıdır. Ne de olsa zihinde dille bağıntılı belli kavramlar olmayınca duyuyla olguyu algılamak ve o duyunun oluşturduğu duyguyu ifade etmek mümkün değildir. Örneğin “derinlik” kavramı öğrenilmemişse görsel duyuyla derinliğin algılandığı fark edilemez ve uzak-yakın olma duygusu hissedilemez. Bunun için önce “derinlik” kavramı dille zihinde yerleşmiş olmalıdır.
İŞARET DİLİ MÜZE SANAT SÖZLÜĞÜ PROJESİ
Engelli bireyleri sanatla buluşturmak yoluna baş koymuş bir grup insan inanılmaz yol kat etmiş, şaşırtıcı projeler yaratmış durumda. Bu projelerden Sağır ve İşitme Engelliler için İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü Projesi’nin tanıtımı ve açılış töreni 1 Mart 2024 tarihinde yapıldı. Ben de davet üzerine Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nin yanındaki Türk Ocağı binasına gittim.
Hava güzeldi, tören başlamadan önce davetlilerin çoğu bahçede bahar havasının tadını çıkarıp yiyecek-içecek ikramından yararlanıyordu. Ancak sanki bayrak törenindelermiş gibi hiç konuşmuyorlardı, ortam çok sessizdi. Öylesine ki bahçeyi “sessizliğin kesif sesi” kaplamıştı diyebilirim. Bir süre geçtikten ve merakım arttıktan sonra dikkatle çevreme bakınca aslında herkesin sürekli olarak konuştuğunu ama konuştukları dilin sağır ve işitme engelli işaret dili olduğunu fark edebildim. O anda anladım ki ben onların iletişim diline sağırdım, ben onları görebiliyor ama duyamıyor yani anlayamıyordum.
Bu şaşkınlıkla töreni izlemeye başladım. Tören Bongo Art Project ve Hadi İşaret çalışma gruplarının, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Aile ile Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü, Türkiye’nin İlk İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü Projesi’nin tanıtım toplantısıydı. “Biz de Müzedeyiz” mottosuyla yola çıkan ve Cumhuriyet dönemi sanat eserlerinin işaret dili ile anlatıldığı projelerin sunuluş ve açılış töreninde ana fikir “Engeller Aşılıyor!” idi.
TÖREN HAKKINDA BİLGİLER
Öncelikle törenin basın bülteninden derlediğim bilgileri paylaşmak isterim: “Ülkemizde yaklaşık 2,2 milyon sağır ve işitme engelli kişi, Türk İşaret Dili’nde sanat, teknoloji, bilim ve tabiat gibi tematik alanlarda yeterli sözcükler olmadığı için müzelerden yani tarih ve sanattan yararlanamamakta, ek olarak işaret dili teknoloji, bilim ve doğa kavramlarından yoksun olduğu için, engelli bireyler günlük yaşamda bazı güçlükler çekmektedir.”
Çünkü dağarcığında konuya özgü kavramlar olmayan kişinin o konuyu anlaması, öğrenmesi, içselleştirmesi ve kullanıma geçirmesi mümkün değildir. Örneğin “soyut” kavramı işaret dilinde yer almıyorsa bu kavrama aşina olamaz, o zaman bir “soyut resim veya heykel” karşısında derinden etkilenmeyecek, herhangi bir duygu, düşünce, dolayısıyla da anı geliştirmeyecektir. Oysa görsel sanatlar, sağır ve işitme engelli bireylerin yaşamlarını kazanabilecekleri alanlardandır.
Müzelerin oldukça önemli eğitim alanları olduğuna inanan ve bu eğitimden sağır ve işitme engelli kişilerin de yararlanabilmesini amaçlayan Bongo Art Project ve Hadi İşaret girişimi, 2022’de bir araya gelmişler. İlk çalışma alanı olarak belirledikleri Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nden, küratörlerle birlikte Cumhuriyet döneminden 50 sanat eserini seçmişler. Eserlerin anlatım metinlerinin işaret dili editörleri ve sanat tarihi uzmanları tarafından sadeleştirilmesi ile başlayan süreç, eser anlatımları için Türk İşaret Dili’nde ihtiyaç duyulan 230 işaret dili sanat terimi belirlenerek devam etmiş. Dil engelini aşabilmek adına başlanan “İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü” projesi 6 ay sürmüş. Akademik bir çalışma çerçevesinde işaret dili editörleri, sağır sanatçılar, işaret dili tercümanları ve sanat tarihi uzmanları “işaret dili sanat sözlüğü” oluşturmuşlar. Sonrasında uygulamaya geçilmiş, oluşturulan işaret dili terimleriyle 50 eserin işaret dili çevirileri yapılmış. Şimdi de İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü sosyal medya hesaplarından dileyen herkesin erişimine açıkmış. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sivil Düşün Programı desteği ile gerçekleşen sürecin devamında Türkiye’deki tüm sanat müzeleri anlatılarak erişilebilirlik sınırlarını genişletme planlanıyor.
Hadi İşaret girişiminin kurucusu Sibel Şengün, törendeki konuşmasında “İlk etapta on bin işitme engelli ve sağır kişiye ulaşmayı hedeflediğimiz projenin domino etkisi yaratması ve müzelerin de kapsayıcı bir yaklaşımla işitme engelli ve sağır kişiler için de erişilebilir olması en büyük isteğimizdir.” dedi.
Bongo Art Project kurucusu Çiğdem Aslantaş konuşmasında “Müzelerin; bilim, sanat, tarih ve tabiatın canlı kanıtları, yaşayan eğitim ve deneyim alanları olduğunu belirtip tüm insanların bu bilgilere eşit koşullarda erişebilmesi gerektiğini” ortaya koydu. Sözlerine şunları ekledi: “Müzelere erişim temel bir haktır. Buna rağmen Türkiye’de ve dünyada müzelerin büyük çoğunluğu, erişilebilirlik kurgusu yapılmadan tasarlanıyor. Bu ise, engelli kişilerin, hatta engelsiz kişilerin de müzelerden nitelikli biçimde yararlanabilmesini önlüyor. İçinde bulundukları coğrafyaya, tarihe, bilime ve sanata erişemeyen işitme engelli ve sağır kişiler, bu engel nedeniyle kendi kökleri ve kökenleriyle bağ kuramıyor. Bu nedenle “İşaret Dili Müze Sözlükleri” projesini hayata geçirdik.”
Nerdeyse tüm salonu dolduran davetlilerin büyük kısmı sağır veya işitme engelli olduğu için konuşmalar işaret diline çevrildi, tersine işaret diliyle konuşan konuşmacılar ise sesli dile çevrildi. Bu arada işaret dilinde alkışın iki eli dirsekten bükük yukarı kaldırılıp alev gibi çevrilmesi şeklinde olduğunu öğrendik. Bana sorarsanız bu alkış salt el çırpmaya göre çok daha coşkulu bir mesaj içeriyor.
Bedeni ile işiten balerin Eda Tavacı
Bedeni ile işiten balerin Eda Tavacı dansı ve işaret dili performans sanatçısı Özge Kalaylar (Visual Vernacular sanatçısı) konusu sanata erişim olan törene doğrudan sanat damgası vurdu.
işaret dili performans sanatçısı Özge Kalaylar
MÜZEDE BONGO ART
1 Mart’taki bu tören hakkında yazıyı neden bu kadar geç yazdığımı soracak olursanız, bunun yanıtı “engellilerin sanata ulaşımı için daha önce yaratılmış projeleri yerinde görmek için”, diyebilirim. Bu amaçla kendisini girişimci olarak tanımlayan, dünyadaki hemen tüm büyük müzeleri engelliler açısından inceleyerek gezmiş olan iç mimar Çiğdem Aslantaş’ı Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde ziyarete gittim, onunla ve müzenin sanat tarihi uzmanı Mustafa Güllü ile beraberce engelliler bölümünü gezerken Aslantaş ve Güllü 2019’dan şimdiye kadar tüm yapılanları ve ileriye yönelik planlarını bana anlattılar.
Müzeleri “Herkes için Erişilebilir” hale getirmek için fiziksel ve dijital müzeler oluşturmayı hedefleyen bir sosyal girişim olan Bongo Art Projesi kurucusu Aslantaş, “sürecin ilk uygulamalarına en dezavantajlı konumda olan görme engelli bireyler ile başladıklarını” söyledi. Bu amaçla Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden seçilen 22 başyapıtın replikası sarıya boyanarak görme engelliler için 300 m2’lik alanda onların izlemine sunulmuş. 420nm dalga boyundaki sarı renk, koyu siyah zemin üzerinde az gören insanların bile fark edebileceği yüksek kontrast oluşturuyor. Sarı rengin yanı sıra heykeller hiç görmeyenlerin dokunarak algılayabileceği biçime de sahipler ve açıklamaları Braille alfabesi ile yazılı. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin yan tarafındaki bu özel atölyede, Görme Engelli Alanı, Eğitim Atölyesi Alanı, Sergi Alanı ve Sanat Kütüphanesi yer alıyor. Bir göz hekimi olarak ne kadar etkilendiğimi tahmin edersiniz. Muayene edip “görme engelli” tanısı koyduğum bir hastanın sanatla bağlantısını kurabileceğim, bu açıdan engelliliklerinin yol açtıklarını tıpla değilse de sanatla buluşturarak dindirebileceğim.
Bu ilk uygulamalar ile Bongo Art Project ulusal ve uluslararası ödüllere ve takdirlere de layık görülüyor. İlk olarak Paris'te Avrupa Kalkınma Bankası'nın (CEB) açmış olduğu 'Sosyal İnovasyon' yarışmasında Avrupa'nın en iyi 7 proje fikrinden birisi, Almanya Büyükelçiliği'nin 'Sürdürülebilir Gelecek' yarışmasında ise 1320 proje arasından Türkiye 2.si seçiliyor. Aslantaş bu girişimleriyle başka ödüller de kazanmış.
Yukarıda sözümü ettiğim tanıtım törenindeki İşaret Dili Müze Sanat Sözlüğü Projesi ise Erişilebilir Müze, Erişilebilir Sanat projelerinin ikinci adımını oluşturuyor. Böylece her dezavantajlı grup için modeller ortaya koyarak kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademi ile birlikte yollarına devam ediyor.
ERİŞİLEBİLİRLİK NEDİR?
Müzelerin erişilebilirliği deyince konu yedi alt kategoride ele alınıyor:
- Görme Engelli ve Kör Bireyler için Erişilebilirlik
- Sağır ve İşitme Engelli Bireyler için Erişilebilirlik
- Otizmli ve Duyusal Hassasiyeti Olan Bireyler için Erişilebilirlik
- Fiziksel Engelli Bireyler için Erişilebilirlik
- Çocuklar için Erişilebilirlik
- Yaşlı Bireyler için Erişilebilirlik (Yaş Dostu)
- Dijital Erişilebilirlik
SONUÇ
Trafik kazası geçirip görmesini tümüyle kaybetmiş olan bir hastam bana “Kör olana kadar körmüşüm, kör olduktan sonra gözüm açıldı”, demişti. Tüm bu projelerden öğrendiklerimden sonra ona ithafen ben de “Engelsizken engelliymişim, Erişilebilir Müzeler engellerimi azalttı”, diyebilirim.
PINAR AYDIN O’DWYER
18 Nisan 2024, Ankara
Teşekkür: Tüm bu projelerden haberdar olmamı sağlayan Gülnaz Karaosmanoğlu’na teşekkür ederim.
İletişim Bilgileri:
- https://www.instagram.com/reel/C4A-vkMs1iB/?utm_source=ig_web_copy_link&igsh=MzRlODBiNWFlZA==
- https://www.instagram.com/reel/C0YcSCssNE4/?utm_source=ig_web_copy_link&igsh=MzRlODBiNWFlZA==
- Çiğdem Aslantaş, Bongo Art Project [email protected], @bongoartproject
- Sibel Şengün, [email protected], @hadisaret