Maestro Elinden Nadide Bir Kitap:
Orkestra Şefliği Temel Teknikleri
Geçtiğimiz günlerde maestro Prof. Rengim Gökmen’in kaleme aldığı ve Deniz Kültür Yayınları’ndan çıkan 270 sayfalık, büyük boy Orkestra Şefliği Temel Teknikleri adlı nadide kitap satışa sunulmuş durumda.1 Nadide bir kitap, çünkü orkestra şefliği üzerinde kolay kalem oynatılacak bir alan değil, dolayısıyla orkestra şefi adaylarına yol gösterecek yazılı eser sayısı çok az. Dahası, orkestranın önünde baget sallamak her müzisyenin harcı değil. Üstüne üstlük canı isteyen herkes müzisyen de olamaz. Dolayısıyla hem çok iyi müzisyen hem de çok iyi bir şef olmak isteyen bir kişinin bir yanda müziğe dair birçok alanlarda yeteneğe sahip olması, öte yanda da bu yola baş koyarak uzun yıllar deneyim elde etmesi gerekiyor. Konuya bilinç ve bilgiyle yaklaşarak işin deneyim kısmını bir nebze olsun hızlandırmak için bu kitap çok yararlı bir kaynak.
Özellikle “Başlarken” bölümünde hem kitabın amacı, hem şeflik, hem de şeflik eğitimi özelliklerinin ayrıntılı şekilde anlatılmış olması kitabı eline alan birini hızla içine çekiyor. “Giriş” bölümünde “Orkestra şefliği bir sanat mıdır veya bir beceri midir?”, “Orkestra şefliği doğuştan gelen bir yetenek midir veya öğrenilebilen bir meslek midir?”, “Orkestra şefinin doğal yetenek alanları”, “Orkestra şefliği eğitiminin alanları”, başlıkları altındaki bilgi ve görüşler şef adaylarının kendilerine ve hedeflerine saygı duyduracak nitelikte. Hele efsanevi şef A. Toscanini’nin “Orkestrayla geçirilen ilk 30 dakika ile son 30 yıl önemlidir!”, deyişinin bu kitapta yer alması kitaba tılsımlı bir değer katmış, çünkü belki de bu cümle tüm şeflik kariyerinin özeti. Bunun yanı sıra, yine “Giriş” bölümündeki “Kironomi (ritim ve ses yüksekliklerinin el işaretleriyle tanımlanma yöntemi-becerisi)”, “Evrensel Sanat Müziği ve orkestra şefliği”, “Senfonik orkestranın doğuşu”, “Besteci orkestra şefleri”, “Modern orkestra şefi” gibi başlıklar altındaki açıklama ve bilgiler orkestra şefliği tarihine ışık tutacak nitelikte.
Kapsamlı dört bölüm halinde sunulan “Temel Vuruş Teknikleri” bilgileri hem bu alana yeni başlamış şef adaylarının hem de yol almış genç şeflerin egzersiz şeklinde tekrar tekrar gözden geçirmelerini yararlı kılacak ayrıntılı bilgiler içeriyor. Bir yandan örnek partisyonlar, farklı disiplinlere göre vuruş kalıpları şemaları, öte yandan da karekod ile izlenebilen vuruş videoları adeta uygulamalı bir kurs biçiminde. Örneğin, bale ayak ve kol pozisyonlarında olduğu gibi farklı disiplinlerde farklı vuruş kalıpları olduğunu bu sayede öğrenmiş oldum. Dahası videolar, tıpta cerrahi yöntem kitap ve kurslarını andırıyor. Bu yüzden merakla bakıp denemeden edemedim. Prof. Gökmen’in belirttiği üzere derin müzik teorisi ve tarihi, solfej, armoni, kontrpuan, form, enstrümantasyon ile orkestrasyon ve stil bilgim, yeterli düzeyde piyano ve yaylı çalgı ya da nefesli çalgı eğitimim, partisyon okuma ve analiz becerim olmadığı için “sen gel, sen dur” misali sadece trafik polisliğine yetti el kol hareketlerim.
İlerleyen bölümlerde “Hazırlık, partisyon çalışma ve öğrenme”, “Prova süreçleri”,” Eşlik”, “Oda orkestrası ve değişik gruplar”, “Konser salonunda insan sesi ve koro şefliği”, “Opera ve Bale şefliği üzerine”, “Konser ve temsil”, başlıklı konular, Prof. Gökmen’in belirttiği üzere “orkestra şefliği, malzemesi insan olan psikososyal bir iş olduğunu, yaşanmadan teorik olarak öğrenilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle müzik eğitiminde dile getirilen usta-çırak ilişkisinin gerekli olduğunu” göz önüne sermesine rağmen kitaplardan öğrenilmesi gereken bilgilerin de bulunduğunu ve bunların çok değerli olduğunu kanıtlıyor. Belli ki orkestra şefliğinin teorik yönü de olmazsa olmaz bir bilgi birikimi içeriyor. Prof. Gökmen orkestra şefliği mesleğinde geçirmiş olduğu uzun yılların verdiği deneyimin yanı sıra 2016'dan bu yana genç şef adaylarına yönetim tekniklerini öğretirken tuttuğu eğitim yöntemleri notlarıyla oluşturduğu ve kendi deyimiyle kısmen “deneme”, kısmen “rehber” niteliğindeki bu eserde “Orkestra şefi olmak için hangi yol izlenmeli?” sorusunu kendi bakış açısıyla yanıtlamış oluyor. Ona göre, “biraz sanat, biraz da zanaat yönü olan şeflikte usta-çırak ilişkisi önemli. Bu yüzden de şefin kendi özgün yorumunu üretmesini, kendine özgü müzik dilinin, yönetimsel ifade ve beden dilinin oluşturması gerekiyor. “Orkestra şefinin partisyonu gözleriyle okuyarak zihninde canlandırdığı müziği elleri yoluyla orkestraya aktarırken vuruş tekniği ile orkestraya yön veriyor, çalış temposunu ve ifadesini belirliyor. Orkestralar o şefe ikna olup olmamaya genellikle şef podyuma ilk adım attığından itibaren kurdukları görsel iletişimle karar veriyorlar.”
Opera şefliğinde ise isabetli rol dağılımı, iki yaratıcı-uygulayıcı olan şef ile rejisörün sağladığı uyum, her şancının kendine özgü nefes süresi ve opera eserlerinin konserlerden çok daha uzun olması ve benzeri gibi faktörlerin önemli olduğu anlaşılıyor. Kendine özgü dinamikleri olan bale eserlerini yönetirken koreografiye olduğu kadar her bir dansçının günden güne ve her an değişkenlik gösterebilen performansına göre tempo ve nefeslere orkestranın uyum sağlayabilmesi için şefin gözünü sahneden ayırmaması, eserleri ezberden yönetmesinin gerektiği görülüyor.
Anlatım dili gerçekten hem anlaşılır hem de zarif ve akıcı olan kitapta yerli ve yabancı kaynaklar ile “Bazı Gerekli Terimler” bölümü kitabın değerini daha da artırmış.
Orkestra şefliği veya maestro olmak farklı kategoriler ise, bu kitapla Prof. Rengim Gökmen şeflik eğitiminde de maestro olduğunu kanıtlamış.
Pınar Aydın O’Dwyer
27 Aralık 2023, Ankara
Orkestra Şefliği Temel Teknikleri. Yazar: Prof. Rengim Gökmen. Proje Koordinatörü: Burcu Hancı, Editör: Zelha Cangi, Müzik editörü: Murat Göksu. 270s. 30x21cm. 2023. Satış: [email protected]
1 Kahramankaptan Ş: Genç orkestra şefleri ve şeflik öğrencileriyle tüm meraklılar için önemli bir kaynak ve rehber. https://www.sanattanyansimalar.com/orkestra-sefligi-temel-teknikleri/7556/ Erişim: 21.12.2023