Ballet Talks (Muasır Medeniyet Hizasında Bir Komedi)
Türkiye’de ilk ve tek olduğu kesin ama eminim dünyada da ilk ve tektir; 110 kiloluk bir balerinin tüy zarifliğinde dans etmesi… Ve yine dünyada eşi emsali yoktur bu 110 kiloluk balerinin sahnede bir de konuşarak şarkı söyleyerek bir şov yapması!
Alper Kafa kilosuyla ünlenmiş bir balerin (*). Oysa kilosundan daha önemli bir dans kariyeri var. Ondan da değerli bir yaşam öyküsü… Sanatçı tüm bunları 85 dakika süren tek perdelik bir gösteride harmanlamış ve ortaya unutulmaz bir seyirlik çıkmış. Adına “danslı tiyatro” veya “tiyatrolu dans”, ya da editörüm Sayın Şefik Kahramankaptan’ın tanımıyla “Güncel bir Türk Kabaresi” denilsin (http://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/sefik-kahramankaptan/guncel-bir-turk-kabaresi-ballet-talks/1643/) fark etmez, sonuçta tadı damakta kalan bir 85 dakika.
Gösteri Alper Kafa’nın çocukluğunu ve konservatuvara girişini, mezun olduktan sonra ilk temsil deneyimlerini anlatmasıyla başlıyor. Sonrası cumhuriyet tarihine koşut bir sanatçı yaşamı kesiti olarak belirginleşiyor. Kâh kendi öyküleri, kâh başka sanatçıların yaşamları, kâh toplum olarak yaşadıklarımız ve tabii fonda ülkemizin opera-bale dünyası ve tarihi. Biraz durağan başlayan gösteri, sıkılmaya kalmadan hareketleniyor, anlatımı destekleyen ya da anlatımın nesnesi olan dans ve bale örnekleriyle heyecan yükseliyor. İnsan, çıkıp gitsem mi diyecekken kendisini kahkahalarla gülerken buluyor. Gözlerinden yaşlar akarak gülerken gözyaşları hüzünlü ve duygulu öykülere akar oluyor. Binnaz Dorkip’in koreografisiyle son derece estetik olarak yapılan çeşitli dans örnekleri dans etmenin yaşı olmadığını kanıtlıyor. Dansçıların bir kısmı nispeten yaş almış profesyonel balerinler iken biri genç, biri de geleceğin balerini (Dansçılar: Ateş Selçuk, Semra Öcal, Günay Güllü, Burcu Türkoğlu, Begüm Baş ). Gazal Erten’in minimal kostüm tasarımı ile Ahmet Defne’nin adeta dekor etkisi yaratan ışık tasarımı gösteriye olumlu katkı yaratıyor.
10 Mart 2018 tarihinde Ankara Tatbikat Sahnesinde seyrettiğim bu gösteriye iyi ki gitmişim, adeta kendi yaşamımı gözümün önünden geçirdi diye düşündüm. Piyanist anne ile opera sanatçısı babanın Ankara’da sanat ortamında büyüyen çocuğu olarak Alper Kafa’nın anlattıklarının çoğunun bire bir tanığıyım. Seksenli yılların öncesi saat 21:00’de başlayan şık elbiselerle gidilen temsilleri bile hatırlıyorum. Herkesin konservatuvara gidip sanatçı olmasının şart olmadığını, esas sanatseverliğin yayılmasının önemli olduğunu düşünenlerdenim. Bunun için neler yapılmış olmalıydı konusunu da gündeme getiren Alper Kafa’ya katılıyorum. Kendi öyküsünden yola çıkarak tüm izleyicilerin kalbine ve aklına ulaşan bu estetik ve komik gösteri için onu ve tüm sanatçıları yürekten kutluyorum.
Kafabalet yapımı “Ballet Talks” Tatbikat Sahnesinde cumartesileri saat 20:30’da gösterilere devam ediyor. Umarım başka şehirlerde, başka sahnelerde de ulaşabildiği seyircisi çok olur. “Muasır Medeniyet Hizasında Bir Komedi”yi görmeyi hak eden o kadar çok insan var ki!
PINAR AYDIN O'DWYER
12 Nisan 2018
(*) Alper Kafa bale dansçıları için kullanılan “Balerin” deyiminin aslında kadın ve erkek dansçılar için kullanılması gerektiğini, erkek bale dansçıları için kullanılan “Balet” deyiminin sonradan türetildiğini anlatıyor. “Piyanist” deyiminin kadın ve erkek için ortak kullanılması örneğini veriyor. Haklı, “balet” sonradan çıktı, ben yaştakiler bunu farkındadır.
Notlar:
Alper Kafa’nın sözünü ettiği Türk balesinin kurucusu Dame Ninette de Valois (1898-2001) o zaman bağımsız bir cumhuriyet olmayan İrlanda doğumlu olup esas adı Edris Stannus’tur. Londra’da Kraliyet balesinin kuruluşu ve gelişiminde büyük katkısı olmuş, ardından Birmingham ve yine Londra Saddler’s Wells kurumlarında baleyi kurup idare etmiştir. Takiben önce şah döneminde İran’da bale kurmaya çalışmış, sonra ülkemizde 55 yaşlarında gelmiş ve 103 yaşında İngiltere'de ölmüştür.
Alper Kafa’nın söz ettiği şekilde ilk Türk balesi “Keloğlan” Ulvi Cemal Erkin’in bestesi ve Joy Newton’un koreografisiyle 1950’de yapılmış ve Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümünün ilk gösterisi olarak sunulmuştur.
Kaynaklar:
Aydın O’Dwyer P, Gürcan B: Bale Kitabı, Akılçelen Kitaplar, 2012
Dame Valois N: Adım Adım (Çeviren: Çıkıgil N), Favori, 2003
Çıkıgil N: Ankara’da Dans, Kültür Bakanlığı, 1997