Mustafa Necati İzmir Konuşmalarında
Bu yazımızda asıl ağırlık ve ana konumuz doğrudan sanat alanına dâhil olmasa da yaşamını sanata dönüştürmesini bilen ve eğitim tarihimizde ölmez izler bırakan Mustafa Necati Bey (1894-1929).
Mustafa Necati Beyin Bakanlığı dönemlerinde kurulan Kayseri Zincidere Öksüzler Yurdunda öğretmenken Viyana’ya eğitime gönderilen; dönüşte Müfettişlik, Milli Eğitim Müdürlüğü, Çifteler Köy Enstitüsü, Hasanoğlan Köy Enstitüsü Müdürlüğü görevlerinde bulunan; yazdığı kitaplarının sayısı 30’u bulan, Mustafa Necati döneminin görev ortağı, sanat dostu Mustafa Rauf İnan’ın anlatımıyla, başlıyoruz yazımıza. Sanat tutkunu ve her sergimizi ileri yaşına rağmen onurlandıran bu değerli eğitimcimizi de saygıyla anarak.
‘’O büyük adam, irfan hayatımıza mert, asil ve yüksek karakteriyle engin bir vecit ve heyecan getirmiş, hak ve hakikat severliğiyle mesleğimizde kuvvetli bir güven, sevgi ve samimiyet ve vefa sağlamış, çalışma hayatımıza zevkli bir hamle, içli bir huzur ve emniyet vermiş, öğretmenliğe büyük bir şeref, değer ve itibar kazandırmıştı.’’
‘’Doğum gibi ölüm de tüm insanlar için değişmez ve ayrımsız ortak yazgıdır. Ne var ki kimileri yapıtları ve değerleriyle, değerleri ve yapıtları ölçüsünde ölümsüzleşirler. Çünkü insanlar ancak düşünceleri, yapıtları ve değerleriyle insandırlar, onlar ölçüsünde yaşarlar.’’ 1
Elbette bu sorgulama bütün devlet görevlileri, bakanlar için geçerli ama alanımız olduğu için bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı yapmış insanları bir düşünün. Bunlardan kaçı aklınızdadır, kaçı ne yapmış, yazılı-sözlü anlatımda akılda kalmış; kaçı geldiği gibi silinip gitmiş, hangileri kalıcılığa-ölmezliğe imza atmış.
Mustafa Necati bu anlamda eğitim tarihimizde unutulmayanlar arasında ilk sıralarda gelir. Aşağıda özetin de özeti saydığımız bütün etkinliklerin 1894-1929 yılları arasında topu topu 35 yıl içinde yaşandığı düşünüldüğünde, nasıl dolu dolu bir yaşam mücadelesi ortaya konduğu görülür. Onu ölmezler arasına taşıyan da bu yaşam mücadelesinin her anını bu ülke, bu ulus, bu Cumhuriyet için vermiş olmasıdır.
*14 Mayıs 1919 gecesi Yunan işgalinden bir gün önce İzmir halkını direniş için toplayan, bir Kuvayı Milliyeci’dir.
*Sonra Balıkesir’de arkadaşı Vasıf Çınar’la ‘’İzmir’e Doğru’’ Gazetesi’ni çıkarandır.
*1.Dünya Savaşı yıllarında İzmir’de eğitimcilik, avukatlık ve gazetecilik yapar, Özel Şark İdadisi okulunun kurucusu,
*İtilaf Devletleri tarafından işlerine son verilmeye çalışılan demir yolu işçilerinin hakkını korumaya çalışır.
Kuvayı Milliye Komutanı Mustafa Necati Bey
*Bulgurcu Mehmet Efe ile birlikte Yunan’a karşı gerilla savaşçısı-Kuvayı Milliye Komutanı.
*1920’de TBMM’de Saruhan (Manisa) Mebusu,
*Pontusçu Rum Çeteleri Karadeniz Bölgesinde Türk köylerini basarak terör estiriyordu.1920’de oraya gönderilerek Samsun İstiklal Mahkemesinde çete mensuplarını cezalandırır. 2
*TBMM’de Müdafaai Hukuk Grubu Kâtibi,
*1923. Mübadele, İmar ve İskân Bakanı,
*1924’te Adalet Bakanı,
*Kızılay, Gençler Derneği’nin, Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin (Çocuk Esirgeme Kurumu) kurucusu,
*İki yıl kurucusu olduğu Muallimler Birliği Genel Başkanı, Ülkemizin köklü futbol camialarından Altay Spor Kulübü’nün kurucuları arasında yer alır,
*20 Aralık 1925’ten, öldüğü gün olan 1.Ocak.1929 tarihine kadar Milli Eğitim Bakanı,
*Bakanlıkça kız-erkek sanat okullarına, liselere, öğretmen okullarına, ilkokullara müfettiş yetiştirmek üzere yurt dışına-Viyana’ya elemanların eğitime gönderilmesini sağlar,
*Çok önem verdiği nitelikli, çağdaş öğretmen eğitimi için Köy Öğretmen Okullarının, Orta Öğretmen Okulu-Gazi Eğitim Enstitüsü’nün, köy, şehir yatılı okullarının, Halk Dershanelerinin, Millet Mekteplerinin açılması onun emeğidir,
*Atatürk Devrimleri içinde çağdaşlaşmanın temeli olan 1-3 Kasım 1928 Harf Devriminin kabulü ile bütün ülkede başlatılan değişimin tavizsiz uygulanmasını sağlar,
*Bakanlıkça mesleki dayanışma için eğitim, bilim ve sanat içerikli Terbiye Dergisini çıkarır,
*Güzel Sanatlar eğitimi konusuna önem veren Mustafa Necati bakanlığı döneminde bakanlık örgütü içinde Güzel Sanatlar Müdürlüğü (Sanayii Nefise Müdürlüğü) ve ayrıca bu konuda alınacak önlemleri belirlemek için de Güzel Sanatlar Komisyonu kurar’’, 3
*Yurt dışından-İsveç’ten davet edilen beden eğitimi uzmanlarınca öğrenci-öğretmen yetiştirme çabaları ile sporun devlet politikası olmasının yolunu açar.
‘’Bakanlık yaptığı işte bu dört yıl onun bu mesleğe ne anlamlı değerler kattığının yıllarıdır. ‘’Ulusal eğitimimizde köklü bir devrimin ve güçlü bir atılımın başlangıcıdır. Onun bu bakanlıktaki büyük başarılarının ve kişiliğindeki niteliklerinin ortaya çıkmasını sağlayan neden öğretmene, öğretmenliğe kazandırdığı saygınlık, değer ve içtenlikleridir.’’ 4
Bunun pek çok örneği var, özellikle M. Rauf İnan, Dr. Niyazi Altunya, Nazım Mutlu, Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Erdal Atıcı gibi yazarlarımızın yazılarında ele aldıkları. Burada Yenigün’deki köşesinde Bülent Şenocak’ın yazısından bir bölümü alıyorum.
‘’ Necati, 8 Aralık 1927 tarihinde, o yıl mezun olan 490 Öğretmen Okulu mezunu genç öğretmene şu mektubu gönderiyor:
“Genç Arkadaş
Feragat emreden mukaddes mesleğin ilk işaretine, hakiki Türk gencine yakışan bir talikle icabetini derin bir memnuniyetle gördüm.
Bu sene mezunlarını teşkil eden 490 arkadaşımdan, bu aslını göstermeyen ancak 20 kişi kalmıştır ki, onlar da şimdi huzuru adalette bu çirkin hareketlerinin hesabını vermekle meşguldürler.
İçine atıldığın güzel vatanın mahrum köşesini şimdi yakından anlıyor ve sana olan ihtiyacını tamamen takdir ediyorsun değil mi?
Şurasını gözünün önünden ayırmamalısın ki, yarınki vatanın bütün ikbal ve saadeti, senin bugün içinde belki mahrumiyetle didiştiğin mektebinin ve etrafında cıvıldayan yavrularının, yani doğrudan doğruya senin omuzlarına yüklenmiş bekliyor.
Ancak hakiki bir Cumhuriyet ve şuurlu bir milliyetçi olarak yetiştireceğin yavrular vatanı yaşatacak ve yükselteceklerdir.
İşte, hiçbir mesleğe nasip olmayan bu şerefli ve kutsi gaye; senin için en büyük bir medar, gurur ve teşviktir.
Atideki suallerime, en kısa bir zamanda bizzat benim adresime yazacağın cevabınla, hayırlı muvaffakiyetlerini intizardayım arkadaş.
Sorular:
1- Neredesin, nerede yatıp kalkıyorsun?
2- Vaziyetinden memnun musun?
3- Yolda gelirken müşkülata tesadüf ettin mi?
4- Maarif İdarelerinden yardım gördün mü?
5- En çok neden müştekisin?
6- İstediğin bir şey var mı?
Mustafa Necati Maarif Vekili
İmza
Not: Verilecek cevap mazruf zarf içine konacaktır.” 5
*
Öğretmene verilen değer konusunda içten bir örnektir bu mektup.
Onun değerini bilen insanların şu anlamlı sözü her şeyden önemlidir bir fani için.
‘’Taşa toprağa gerek olmadan insanın gömüldüğü tek yer yüreğimizdir.
Biz Mustafa Necati Beyi yüreğimizde sakladık, yüreğimizde. 6
*
Kısacık sayılacak yaşamına böyle değerler katan bu kahramana, devrimleri ve özellikle Harf Devrimini hazmedemeyenlerce sözde din adına atılan ve gerçeklerle, akılla, mantıkla, insanlıkla, dinle imanla bağdaşmayacak iftiralar ve uygulamalar ne yazık ki bugünkü atmosfer içinde başka kılıflarla devam etmektedir.
Elbette devrimci olmak, karşı, çağ dışı, karagüçlerin bu gibi saldırılarına pabuç bırakmamak demektir. Başta Mustafa Kemal ve onun güvenle görev paylaştığı Mustafa Necati, Vasıf Çınar, Nafi Atuf Kansu, Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç gibi kadrolar, yarattıkları aydınlanma yolunda karanlık güçlerin pusuda olduklarını biliyorlardı; yılmadılar, başardılar. Kim ne derse, ne gibi akıl dışı yalanlar yaratsa, çağ dışı hayaller kursa da bugün dünyada Türkiye Cumhuriyeti Atatürk Cumhuriyeti kimliğiyle yer almıştır.
Bu kimliği yaratmak elbette çok geniş bir vizyonu gerektirir. Bu bağlamda Atatürk’ün ve kadrolarının güvendiği pek çok genç insanımız yurt dışı eğitimlerine gönderilmiş ve tümü başarı ile yurda dönmüşler, her alanda öncü bilim, kültür adamı kimlikleriyle Cumhuriyet tarihimizde ve toplumsal dinamizmde onurlu yerlerini almışlardır. Bunların okullarda ders olarak okutulması gereken özgün yaşam ve eğitim öykülerini bu kitapta bulmak mümkün.
Cumhuriyetimiz her alanda çağdaş ilkelerin, bu devrimci ruhun çok sayıda özverili kahramanını yetiştirmiştir. Araştırmacı Kansu Şarman’ın Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından olan Türk Promethe’ler adlı eserini incelemek ve bu ruhu paylaşanları tanımak gerekmektedir. ‘’Kansu Şarman kitabında, 1925-1945 döneminde Avrupa üniversitelerinde devlet bursuyla okuyan Türk öğrencilerin öykülerini, tanıklıklar, mektuplar, belgeler ve fotoğraflarla anlatıyor.’’
“Türk Promethe’ler-Cumhuriyet’in Öğrencileri Avrupa’da”, Türkiye’nin Batı tarzında eğitim almış yeni bir nesil yetiştirme çabasının örneklerle anlatıldığı bir kitap. Kansu Şarman, Avrupa öğrencilerinin anılarında yeni cumhuriyetin gençlerinin çalışma heveslerini, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden 70 yıl öncesinden başlayan Avrupa’yla bütünleşme girişimlerinin ilk temel taşlarını, hazırladığı yapıtta titizlikle serimlemiş.
“Türk Promethe’ler /Cumhuriyet’in Öğrencileri Avrupa’da” adlı son kitabında Kansu Şarman, Sorbonne’da okuyan ilk Türk kadını ve Madam Curie’nin öğrencisi kimyacı Remziye Hisar, yazar Sabahattin Ali, besteci Ahmed Adnan Saygun, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın varlığını ilk kez ortaya koyan jeolog İhsan Ketin, kendi kuramıyla dünyanın ünlü matematikçileri arasına giren Cahit Arf, şair Cahit Sıtkı Tarancı, ressam Mahmut Cûda, tarihçi Enver Ziya Karal, metalurji mühendisi Şahap Kocatopçu, arkeolog Ekrem Akurgal gibi birçok öncü ismin aralarında bulunduğu 40 öğrencinin günlüklerinden faydalanmış. 7
Mustafa Kemal’in genç Mustafa ‘Necati’ye güveninin örneğinin devamı olarak gönderilenler yurt dışında aldıkları uzmanlık eğitimleri, kültürel ve sosyal donanımlarıyla tümü dinamik, idealist ve her biri genç Cumhuriyet’in umudu oldular. Bu insanlar görev aldıkları her kurumda eğitim, bilim, kültür, sanat, spor, siyaset, teknoloji alanımızın günümüze kadar gelen çağdaş temelini oluşturdular.
Sevr parçalanmasından başlayarak yaşanan ulusal kurtuluş mücadelelerini unutanlara; her konuşmalarında Cumhuriyetin değerlerini yıpratmayı marifet sayanlara karşı bugünlere nasıl gelindiğinin, ne cevherlerin yaşamlarını bu ülküye nasıl adadıklarının milyon kez anlatılması, anımsanması hepimiz için vazgeçilmez birer görev olmuştur.
Cumhuriyetin her alandaki isimli-isimsiz kahramanlarına minnet duygularımızla.
Prof. Hasan Pekmezci
8 Mayıs 2023, Ankara
Kaynakça
.(M.Rauf İnan, Çocuğa göre Okul, 1950.).
1.(M. Rauf İnan, Mustafa Necati, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.1980. s.9.)
2.(Devrimin Seher Yıldızları.s.95.SDK Yayınları)
3.(https://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/149/guven.htm)
4.(M. Rauf İnan, age.s.12)
5.https://www.gazeteyenigun.com.tr/izmirli-egitimci-mustafa-necati
6.(Atila Köprülüoğlu, Denizli Ekspres- (www.denizliekspres.com.tr/vefasizlik-mustafa-necati-ve-vefa/25928/)
7.(NTV. http://arsiv.ntv.com.tr/news/311826.asp)