Etnografya Müzesinde Anadolu Sanat Tarihçileri Derneği (ASTAD) ve TRT işbirliğiyle 20 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilen Duvarımdaki Renkler adlı belgeselin ASTAD’ın “Sanat Tarihi Konuşmaları” çerçevesinde düzenlediği gösterimi ve ardından bu konuda bir söyleşinin yapıldığı toplantıya katılma fırsatım oldu. Belgeselin konusu zihinsel ve konuşma engelli bir ressam olan Muhammed Yalçın ve onun eserleriydi. Belgeselin yönetmeni ve yapımcısı Canan Silleli, görüntü yönetmeni Sarper Hokna, kurgucusu Serap Mutlu, proje yöneticisi ise Hale Sekmen. Söyleşide belgesel ekibinin yanı sıra Muhammed Yalçın ile babası Hasan Yalçın yer aldılar, söyleşiyi Hale Sekmen yönetti.
Belgeselden Muhammed Yalçın’ın (d. 1988) 35-40 civarınki IQ düzeyi nedeniyle yüzde yetmiş çalışma gücü kaybı olduğunu, okuma yazmasının olmadığını, sadece adını yazabildiğini öğrendik. Yirmili yaşlarında resim yapma yeteneği keşfedilmiş. Yaşamını dolduran, engellenemeyen resim yapma tutkusu ve inanılmaz yeteneği ile özel bir insan. Birçok nedenden ötürü okuldan ayrılmak zorunda kalmış ama dikkat çeken yeteneği onun Ankara Çağdaş Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezine devam etmesini sağlamış. O günlerde tanıştığı ressam Harun Antakyalı o gün bu gündür ona hem hocalık hem de birden çok alanda koçluk yapmış, elinden tutmuş; hem ona hem de ailesine yol göstermiş. Kestane satarak hayatını kazanan babası Hasan Yalçın ise tüm hayatını ona hasretmiş. Sevgi ve ilgi dolu annesi de belgesel de yer almış. Ankara’da, Anafartalar’da oturuyorlar.
Son derece etkileyici şekilde kotarılmış olan belgeselde hem ressamın ailesi ve çevresiyle ilişkileri, hem de eserleri ve eserleriyle ilişkileri estetik ve belgesel sanatına yakışır biçimde anlatılmış.
Muhammed’in resimleri bitkiler, çiçekler, hayvanlar (kedi, uğur böceği, tırtıl), dört tekerlekli arabalar, bıyıklı-bıyıksız, şapkalı-şapkasız insanlardan oluşan kırkyama gibi tekrarladığı figürlerden oluşuyor, bunları kendine özgü şekilde çizip rengârenk boyamış. Resim yapma hızı artınca kâğıt ve tuval yetiştirilemeyen Muhammed’e oturdukları gecekondunun iç ve dış duvarlarını tuval olmuş, bulabildiği her alana durmadan dinlenmeden resim yapmış. Hatta başka şehirlerden duvar resimleri yapmak için davet edilmiş, birkaç kez sergi de açmış. Dahası ödüllü (Gazi Üniversitesi “Ben Yapabilirim Yarışması” 2010 Başarı Ödülü) ve hakkında bol haber yapılmış bir ressam (1, 2). “Ressam” unvanı ile kartviziti var, tabii yine resimleriyle bezeli bir kartvizit.
Belgeselin gösteriminin ardından yapılan söyleşide konuşma ve zekâ engeli nedeniyle Muhammed ile nasıl iletişim kurulabildiği sorusu soruldu. Başta çok yakın olmayan iletişim zamanla sabırla rahatlamış ve film çekimleri sırasında herhangi bir sorun olmamış. Dış dünyayı ve kendisini nasıl gördüğünü resimlerinden anlaşılabilecek olan Muhammed “acaba belgesel çekimi sırasında belgeselcilerin de resmini yapıp, onları resimlerinde betimlediği haliyle algılayıp, onlarla kendi resimleri aracılığıyla ilişki kurmuş olabilir mi” sorusu aklıma geldi ve sordum. Muhammed’e kendilerinin de resmini yapıp yapmadığını sordular, utangaç bir çocuk gibi başını öne eğip olumlayarak salladı, yapmış meğerse.
Gerçekten de bir belgeselde belgeselci, belgelemeye çalıştığı gerçeği ne denli belgeleyebiliyordur? 1920’lerde bu soru başka bir nedenle insanların kafasını yormuş. ABD’de Hawthorne Works adlı telefon imal eden bir fabrikada çalışan işçilerin verimlerinin düşük olduğu ama gözlendiklerinde farklı davrandıkları ve verimlerinin arttığı dikkati çekmiş. Gözlemcinin varlığının fark edilmesinin gözlenenin davranışlarını neden ve nasıl etkilediği sorusu geniş araştırmalara yol açmış. Araştırmacılar gerçekten de böyle bir etki olduğunda hemfikir olmuşlar ve bu etkiye ilk dikkat çekilen fabrikanın adına ithafla Hawthorne Etkisi adı verilmiş (3, 4).
Acaba bir belgesel çekimi yapılırken belgelenenler de bu etki altında normalde davranacakları şekilde davranmayıp, örneğin daha beğenilecekleri veya ilgi çekeceklerini düşündükleri şekilde davranıyor olabilirler mi? Veya mikrofonu eline alınca bırakamayanlar gibi kameranın da kişinin davranışını etkileyen olumlu ya da olumsuz büyüsü oluyor mudur? Eğer gerçekten böyle bir etki söz konusuysa kameranın varlığı belgeyi gölgelemese de belgeleneni etkileyen bir unsur olabilir. Diğer bir deyişle belgeselcinin aksi belgesele yansır, diye düşünülebilir. Bu düşünceden yola çıkarak içinde insan olan her belgeselde belgeselcinin kendisi de dolaylı olarak bulunmaktadır sonucuna varılabilir. Bu durumda zekâ düzeyi düşük de olsa Muhammed’in kamera karşısında kendisiyle ilgilenildiği için beklenenin tersine, doğal durumdan daha yüksek bir iletişim düzeyi ve aktörlük becerisi ortaya koymuş olabilir.
Biraz araştırınca hakkında sayısız haber yazısının yanında bir de üzerine tez çalışması yapıldığını gördüm (5). Laçinbay ve Yılmaz’ın Bloom taksonomisi kullanarak yaptıkları bu çalışmaya göre Muhammed tutkulu, titiz, sistemli ve birim tekrarına giderek (yapmayı sevdiği şekilleri tekrar tekrar kullanması: resimdeki ritim) resim yapmaktadır. Resimleri çizgisel gelişimi ve derinlik kullanmayarak mekânı ele alışı açısından 7-9 yaşın yapıcı inşacı çocuk tipine (şematik dönem) uymaktadır. Renk armonisi eğitimi almamasına karşın kendi içgüdüsel seçimleri ile karıştırmadan kullandığı boyalarla özellikle zıt renkleri bir araya getirmede kendine özgü bir estetik biçem yaratmıştır. Resimlerini oluşturan şekillerin yön, biçim, renk ve birbirine oranlanma dengeleri açısından ise şematik dönemin ilerisinde olduğunu gösterdiği sonucuna varılmıştır. Belki Muhammed’in resimleri Bloom’un revize edilmiş Krathwohl taksonomisi ile incelenecek olsa yaş-yetenek düzeyi hakkında daha ayrıntılı bir sonuca varılabilir (6).
Öte yandan araştırmacılar çocuk resimlerindeki taksonomi ile değerlendirilen, şekillerin yapılış biçimi ve resimde yerleştirildikleri yer kadar neden o şekillerin seçildiğinin de psikolojik durum hakkında fikir verdiğini yazıyorlar (7-10). Örneğin çocuk kendini aile üyelerinin ortasına m yoksa çok uzağına mı yerleştirmiştir, kendisini diğerlerine göre büyüklük açısından hangi oranda çizmiştir bilgisinin çocuğun ruh durumunu anlattığını belirtiyorlar. Muhammed’in resimlerinde ruh durumunu (en azından sevinçli mi üzüntülü mü) anlamak mümkün olur muydu, konunun uzmanı olmadığım için bilmeme imkân yok. Ama yine bu bilgiler çerçevesinde Muhammed’in, örneğin tırtıl ve kelebekleriyle arabalarının onun için ne anlama geldiğini çok merak ettiğimi ifade etmeliyim.
Anadolu Sanat Tarihçileri Derneği (ASTAD)
ASTAD (https://www.astad.org.tr/ ) Sanat Tarihi alanındaki faaliyetlerin etkinleştirilmesini ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek amacı ile kurulmuş bir dernek. Tüzüklerinde, tüm insanlığın ortak kültür mirası olan eserlerin korunması ve sergilenmesi ile ilgili çalışmalara yardımcı olmayı, kaçak kazı ve miras yoluyla elde edilmiş kültür eserlerimizi müzelerimize kazandırmayı, Sanat Tarihi bilim dalını Türkiye’de gelişmesini sağlamayı ve benzeri alanlarda çalışmalar yapmayı amaç edindikleri belirtilmiş. Konuyla ilgilenenler Etnografya Müzesinde düzenli olarak yapılan “Sanat Tarihi Konuşmaları” toplantılarına katılabilirler.
Pınar Aydın O’Dwyer
Kaynaklar
1). https://onedio.com/haber/gecekondusunu-dev-bir-sanat-eserine-ceviren-ressam-muhammed-ve-renkli-dunyasiyla-tanisin-702463 Erişim: 25.03.2019
2). https://www.gazeteduvar.com.tr/kultur-sanat/2018/02/10/ressam-muhammedin-rengarenk-evi/ Erişim: 25.03.2019
3). https://www.communicationtheory.org/hawthorne-effect/ Erişim: 25.03.2019
4). McCambridge J, Witton J, Elbourne DR: Systematic review of the Hawthrone effect: New concepts are needed to study research participation effects. J Clin Epidemiol, 67: 267-277, 2014
5). Laçinbay K, Yılmaz M: Özel Yetenekli ve Zihin Yetersizliği olan Ressam Muhammed Yalçın’a yönelik Bir Araştırma. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Özel Eğitim Dergisi. 19(2): 335-354, 2018 (http://dergipark.gov.tr/download/article-file/481650)
6). Yurdabakan İ: Bloom’un Revize Edilen Taksonomisinin Eğitimde Ölçme ve Değerlendirmeye Etkileri. Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 11: 327-348, 2012. http://dergipark.gov.tr/download/article-file/223334 Erişim: 30.03.2019
7). Kellogg R: Analyzing Children’s Art. National Press Books, 1969
8). Yavuzer H: Resimleriyle Çocuk. Remzi Kitabevi, 1992
9). Malchiodi CA: Çocukların Resimlerini Anlamak. (Çev: Yurtbay T), Epsilon, 2005
10). Davido R: Çocuğunuzu Resimlerinden Keşfedin. (Çev: Çakmak E), Kuraldışı Yayınevi, 2014