Bu yazı 2017’de yazılmış ama yayımlanmamıştı.
Ama konu yeniden gündeme geldiği için arşivden çıkarıp saygılarımla sunmaya karar verdim: (https://t24.com.tr/haber/ertugrul-ozkok-osman-hoca-nin-bu-yaz-sifresi-once-84-sonra-104,1124673 Erişim: 13.8.2023).
Hiç bir resme veya fotoğrafa bakar bakmaz hangi sanat akımını temsil ettiğini merak ettiğiniz oldu mu? Klasik? Modern? Post-modern?
Bir günlük gazete gözgezdiricisinin gözüne Hürriyet’in orta yerinde Ertuğrul Özkök’ün dört başı mamur havuz fotoğrafını çarpınca merakı depreşebilir ve illaki bu fotoğrafın hangi akımın örneği olduğunu bilmek arzusu hissedebilir mesela (1). En azından benim ilgimi dehşetli uyandırdı.
Söz konusu fotoğrafın, fotoğraf sanatı açısından son derece başarılı bir kare olduğu kesin. Uçuk mavi çerçeve içinde, ortadaki iki insan dengeli bir karaltı oluşturmuş. Sol üstteki açık beyaz alan ön ortadaki koyu mavi alan ile alt üst dengesi yaratıyor. Renkler ve kontrastları alan derinliği vermiş. Perspektif öylesine etkili ki sağ üst tarafın açık maviliği sonsuzluğa gidiş duygusu veriyor. Zaten en öndeki, belli ki birinin sandalı itmesiyle oluşmuş su dalgaları da, sağ üste, derinliğe doğru bir hareket gösteriyor.
Nitekim konu da bu, sonsuzluk, daha doğrusu ölümsüzlük! Kendimizi bildik bileli var olan “günlük gazeteci” Ertuğrul Özkök ile yine “tüm zamanların sağlık şamanı” Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) yaşlılık yaşını 70’ten 80’e çıkarmasını konuşuyorlar. DSÖ “hala yaşlı değilsiniz” dediğine göre “demek değiliz, zaten de biliyorduk” teması... Gençlikten ne anladıklarını ise fotoğraftaki şişme “unicorn” (tek boynuzlu mitolojik at figürü) ile flamingo botlarında salınırken bize “biz genciz; sizin için çok üzülüyoruz”, diyerek anlatıyorlar. Özkök’ün siyah tişörtü ve siyah gözlükleri adeta “hatta gizemliyim, bendeki cevherleri ne doktorlar, mühendisler istedi, göstermedim”, diyor. Hepsi örtük mesaj tabii…
Fotoğraftaki diğer şahsiyetleri tanımak gerek. Gazetecinin bindiği altın tek boynuzlu at, efsaneye göre insanları olmayacak şeylere inandıran bir transformasyon üstadı. Doktorun bindiği pembe flamingo ise güzellik, denge ve zarafeti sembolize ediyor. Onca şişme hayvan arasından böylesine isabetli seçimler… Gerçi gazetecinin sağ bacağındaki kasılmış kas ile doktorun her iki ayağındaki gerilme pek de güvende olduklarını hissetmediklerini gösteriyor. Onlara göre esas olan plastik semboller değil demek ki.
Geri planda kalmayı yeğlemiş alçak gönüllü sağaltıcı Müftüoğlu’nun hazırlamış olması muhtemel gençlik şerbeti; ölümsüzlük iksiri her ikisinin elinde. Ölümsüzlüğü Gılgamış’a Lokman Hekim sunsaydı ancak bu kadar olurdu. Gerçi şerbetlerin rengi, açık mavi parlak havuz suyu ile pembe tonlarında flamingo ve gökkuşağı renklerinde yele ve kuyruklu tek boynuzlu atın renk yelpazesine uyumsuz. Hatta nasıl diyeyim, içlerindeki limon dilimi ve kamış biraz ekşi tat veriyor. Ama Mefistofeles de Faust’a gençliği sunarken bunun pamuk helva lezzetinde olacağına söz vermemişti herhalde. Mucize yaratacak her şeyin bir tadı, bir de bedeli var. Gökkuşağının altından geçmek insanın cinsiyetini değiştirir denir ama gökkuşağı renkli tek boynuzlu atın üstüne kurulmanın yaşına etkisi konusu henüz araştırılmış değil.
Konu aşk olsaydı Müftüoğlu’nun işi daha kolay olabilirdi, nitekim Aşk İksiri operasında Dr. Dulcamara’nın ve Doktor Miracle operasında Mucize Doktorun aşk iksirini içen ve aşk omletini yiyen kara sevda hastalığına tutulmuş gençlerin yüzü ekşimemişti (2, 3). Oysa gençlik hastalığından mustarip Özkök’ün sol ayağı, eline tutuşturulmuş detoks içeceğinden ne kadar tiksindiğini açıkça feryat ediyor, neredeyse içmemek için ayak diremiş bir sol ayak onunki. Zaten yıllar önce eşi ona kilo almasını istemediğini söylediğinde çaresiz kabullenmişti bu rejimi. Rejim kabullenmeyi buyurur, kimisi baş eğer. En olmadı Gülse Birsel’in fotoğraflar yukarıdan çekilmeli tavsiyesi uyulur (4). Bakınız Özkök’ün gerdan ve göbek gölgesiz fotoğrafına.
İngiliz yazar James Thurber (1894-1961) distopik fabllarından birinde, adam karısına bahçelerinde çiçeklerini yiyen bir tek boynuzlu atın dolaştığını söyler (5). Kadın kocasının aklını kaçırdığını düşünüp ambülans çağırır. Gelen doktor adama böyle bir şey görüp görmediğini sorar. Adam “hiç olur mu, karım aklını kaçırdı, ondan öyle söylüyor”, der. Doktor kadına deli gömleği giydirip akıl hastanesine götürür. Özkök’ün bindiği tek boynuzlu atla acaba önce bizi deli olduğuna inandırıp, sonra doğrudan akıl hastanesine mi göndermeyi planlıyor? Nasılsa doktor da onun tarafında. Görmemiz gereken parlak gençliği ıskalayıp tek boynuzlu ata kitlenirseniz hastanede buluşuruz.
Yaşam zorlaştıkça mı, dünyanın sonu yaklaştıkça mı, internet oyunları kafamızı donuklaştırdıkça mı nedendir bilinmez erişkinlerin çocukluğa umutsuz nostaljisi depreşmeye başladı. Olsa yiyeceğimiz elma şekeri misali plastik top havuzuna atlayan büyükler Avrupa ana akım gazetelerin haberleri arasında yer almaya başladı (6). Ama hiçbiri tek boynuzlu at ve flamingo metaforunun düzeyini yakalayabilmiş değil henüz.
Kült film Truman Show’da bu fotoğraftakine benzer bir aydınlatma tasarımı yapay görsel basın dünyasını betimlemek için kullanılmıştı (7). Truman Burbank yaşadığı hayatın gerçek olduğuna inanarak büyümüştü. Belki de “Tru-kök” hep birlikte sürdürdüğümüz yaşamın bir şov olduğunu anlatmak istiyor. Hangimiz daha önce uyanacak diye soruyor ve bizi dürtmek istiyor. Tasarım basın ve tasarım sosyal medya ile artık kendimiz de tasarlanmış ürünler olarak piyasadayız. Poz vermeden poz vermeye yaşayıp, Dali’nin para atılınca takdis eden, paranın hükmü bitince kapanıp yuvasına geri çekilen İsa kuklası misali, arada rafımıza çekiliyoruz. Ödül sadece beğenilmek, öz-beğeni için de tasarlanmış poz gerek. Oysa kutsal detoks suyu ile takdis edilsek DSÖ ne derse desin, her daim genciz, güzeliz…
Bu fotoğrafta “Sıradan değiliz sıradanlığı” mı beni esas etkileyen, yoksa Taner Ceylan’a özenle “Fark etmeden geçip gittiğimiz gerçeğin en çıplak halini görün” mesajı mı emin değilim. Bir de siz bakın, sizce gerçek değilse “hiperreal”, yani gerçektir. Yok, gerçek olduğuna inandıysanız, o zaman tam tersine, düpedüz “gerçek-sonrası” örneğidir bu fotoğraf, hem de en alasından; yani gerçek olmayan. Varsa alıcısına sunulur!
PINAR AYDIN O'DYWER
2017 / 2023, Ankara
Kaynaklar
Erişim http://www.hurriyet.com.tr/ertugrul-ozkok-hocam-artik-70inde-bir-orta-yas-erkegiyim-kac-yasinda-gibi-yapayim-40547858m: 14.8.2017
L’elisir d’amore (Aşk İksiri), Gaetano Donizetti, 2 perdelik opera, 1832
Le Docteur Miracle, Georges Bizet, tek perdelik opera, 1857
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/gulse-birsel/19-yasinda-ve-iskandinav-olmayanlar-icin-fotografta-guzel-cikma-sirlari-40528271
Ball pits and bouncy castles for adults: good clean fun or desperate nostalgia? https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2017/aug/14/youre-only-young-twice-the-rise-of-bouncy-castles-and-ballpits-for-adults?
The Truman Show http://www.imdb.com/title/tt0120382/?ref_=nv_sr_1