“Nutuk’tan Seçkiler ve Marşlar” başlıklı Cumhuriyet Bayramı kutlama konseri, Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Beytepe Yerleşkesi Ankara Devlet Konservatuvarı (ADK) Büyük Konser Salonunda 29 Ekim 2024 saat 19.00’da sunuldu. Konsere giriş ücretsizdi.
Yaratıcı Sanatçılar
Konserin sanat yönetmeni Murat Atak, yönetenler Tuncer Yığcı, Ferahnur Barut ve Eren Aysan, proje sorumlusu ise Pelin Sarıkaya idi. ADK Lisans korosunu koro şefi Çiğdem Aytepe hazırlamıştı.
Yorumlayıcı Sanatçılar
Konserde Soprano Esra Çetiner, HÜ ADK Lisans Korosu (60 öğrenci), HÜ ADK Tiyatro Anasanat Dalı’nın öğrencileri (24 öğrenci) yer aldı. Onlara şef Umut Kosman’ın yönettiği ve başkemancı rahlesinde Burcu Zorlu’nun oturduğu ve yine çeşitli enstrüman dallarından yaklaşık 40 öğrencinin de bulunduğu HÜ Senfoni Orkestrası eşlik etti.
Program ve Konser Akışı
Atatürk ve silah arkadaşlarına saygı duruşunu takiben İstiklal Marşı ile başlayan ve 65 dakika süren konserde şu marş ve şarkılar söylendi: Karadeniz marşı, Mülkiye marşı, Hoş gelişler ola, Gençlik Marşı, İzmir Marşı, Onuncu yıl Marşı, Konservatuvar Marşı, Atatürk gençleriyiz. Bu marşların arasında tiyatro öğrencileri Nutuk’tan seçkiler sundular. Esra Çetiner ise Muammer Sun’un Bozkırın Sesi adlı şarkısını seslendirdi. Konserin sonundaki duygulu selam ve coşkulu alkışlara H.Ü Rektör Yardımcısı Prof. Sibel Aksu Yıldırım ile Konservatuvar Müdürü Prof. Metin Munzur sahneye davet edilerek katıldılar. Seyircilerin ısrarlı alkışlarıyla bis olarak İzmir Marşı sunuldu.
Konser İzlenimleri
Öncelikle Cumhuriyet’imizin 101. yılında böylesine sanat ve coşkulu duygularla dolu bir konser için sahnedeki ve sahne gerisindeki tüm sanatçıları kutlarım. Gerek koro gerekse tiyatro öğrencileri gerçekten çok başarılıydılar. Onlar için ümit beslemek ne kelime, zaten sahnelere hazırlar. Nitekim orkestrada öğrenciler de yer alıyordu ve (nefesli ve vurmalılar) solist olarak çaldıkları bölümler dikkati çekecek kadar iyiydi. Hatta Opera Anasanat Dalı Doçenti Esra Çetiner’in unutmayacağım Sun yorumunu veya başka bir eseri seneye öğrencileri seslendirseler, kim bilir nasıl gurur duyar, diye düşündüm.
Konserde orkestrayı, şeflik yüksek lisans çalışmasını tamamlayan bariton Umut Kosman yönetti. Operalarda ihtiyaç duyulan, şancıların nefesini bilen ve takip edebilen “opera orkestra şefliği” için kendisi de opera sanatçısı olması nedeniyle değerli bir sanatçı hazır durumda. Özellikle de şeflik kariyerinin başında, bir kısmı öğrencilerden oluşan orkestrayı, tümü öğrencilik heyecanı içindeki koroyu ve koro ile yer yer beraber olan tiyatro öğrencilerini yönetebilmek deneyimli profesyonelleri yönetmekten kat be kat yüksek konsantrasyon gerektiriyor olmalı.
Konserin sanat yönetmeni, ADK Tiyatro Anasanat Dalı Öğretim Görevlisi ve Başkan Vekili Murat Atak’ın konser sonundaki Cumhuriyet’in anlamını vurgulayan konuşması kayda değer sözler içeriyordu: “Başkemancı Burcu Zorlu her arşe çektiğinde, küçücük bir balerin kızımız her tütü giydiğinde, koromuz her sevgi ve barış şarkıları söylediğinde, resim sanatçısı Hasan Pekmezci her fırça dokunuşunda, biz sahneye her adım attığımızda; sanatımızı özgürce yaşadığımız, yaşattığımız her an Cumhuriyet bir kez daha ilan ediliyor. Ne mutlu bize, ne mutlu Atatürk çocuklarına, ne mutlu Türk’üm diyene !”
Ben de bu şu cümleyi ekliyorum: “Ne Mutlu Sanatçıyım ve Sanatseverim Diyene!” Ve soruyorum: “Peki, ya 29 Ekim kutlamalarından sonra…?”
Pınar Aydın O’Dwyer
1 Kasım 2024, Ankara