Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası (TUGFO) 2022 yaz sezonunda Bursa, İstanbul konserleriyle başladığı turnesine 9.8.2022 akşamı Ankara CSO Ada Salonu’nda devam etti. Bu portalın değerli yazarı Osman Enfiyecizade “Konser Arkası” sütununda İstanbul konseri izlenimlerini ve düşündürdüklerini deneyimli kalemiyle ayrıntılı olarak yazdı (https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/osman-enfiyecizade/tugfo-2022-canavar-gibi/2830/ )
Maestro Cem Mansur yönetimindeki TUGFO Ankara konserinde de aynı program ile seyircinin karşısına çıktı, başkemancı Selinsu Düz idi. Ara dahil yaklaşık iki buçuk saat süren dört başı mamur konserin başarısı elbette yetenekleri sayesinde bu orkestraya seçilmiş icracıların büyük bir özveri ve tutkuyla hazırlanmış olmalarındandır. Öte yandan Maestro Mansur’un “şefin, orkestranın beklentilerine göre idare etmemesi gerektiğini, öğrencilere bile profesyonellermiş gibi davranılmasının yararlı olacağını” şeklindeki bakış açısının da onların içindeki cevherin ortaya çıkmasına çok önemli bir katkısı olduğunu da belirtmek gerekir (https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/pinar-aydin-o-dwyer/orkestracilar-ve-sefler-empati-deneyim-oda-muzigi/2717/ ).
Konserde Çaykovski (4. Suit, Mozartiana ve çello solo ile Rococo Çeşitlemeleri), Schumann (Op.52), Evrim Demirel (Osmanlı Minyatürleri-2), Fauré (Masques et Bergamesques) seslendirildi. Alkış ve konuşmalardan sonra da bis olarak Dvorak (Çek süiti) sunularak başarılı bir final yapıldı. Bu eserlerle ilgili sayın Enfiyecizade ayrıntılı bilgiler verdiği için ben sadece 2022 turnesi için sipariş edilen Osmanlı Minyatürleri-2’den söz etmek istiyorum. Konserde Cem Mansur’un verdiği bilgiler ışığında Demirel’in bağımsız armoni tekniği olan “heterofoni” yöntemi ile bestelediği bu eser son yıllarda dinlediğim en farklı, çarpıcı ve aklımdan hiç çıkmayacak çağdaş eser oldu diyebilirim. 10 dakikalık eser beni Osmanlı minyatürlerinden yola çıkıp gerçek savaş sahnelerine, saray manzaralarına taşıdı. Gözümün önünden gerçek renkleriyle türlü türlü insanlar, kıyafetler, harem, taht salonu, yemek sofraları, kılıçlar, akan kanlar, kesik kafalar ve daha niceleri geçti. Öyle ki bu resim sanatındaki “hiper-realizm” akımına müzik sanatından mükemmel bir örnek diye düşündüm, eser gerçekten gerçekti.
Konserin solisti genç ve başarılı viyolonsel sanatçısı Poyraz Baltacıgil idi. Büyük tonu ve ince işçilikle sunduğu Rococo Çeşitlemelerinden sonra bis olarak Saint Saëns’nin Hayvanlar Karnavalı’ndan “Kuğu” bölümünü sundu. Çalışında kuğunun adeta kanatları ve kanat tüyleri gözle seçilebildi. Neredeyse Mischa Maisky’nın yorumundaki kuğunun kanatları üstündeki su damlaları bile hissedilecekti. Öte yandan (hepsi de kadın olan) başkemancı, arp, flüt, obua, klarnet ve ksilofon sanatçıları başarılı performanslarıyla umut ve mutluluk verdiler.
Konserde basılı program yoktu ama maestro Mansur eserler hakkında bir programda yazılı olabileceklerden çok daha ilginç açıklamalar yaptı.
Tüm salonu dolduran müziksever izleyiciler yetenekli genç sanatçıları uzun süre alkışladı. Konser bitiminde Kültür Bakan Yardımcısı sayın Özgür Özkan Yavuz sahneye davet edildi, bu proje hakkında görüşünü belirten ve genç sanatçılarla katkısı olan herkesi tebrik eden bir konuşma yaptı.
TUGFO (https://www.genclikfilarmoni.org/) yaşları 16 ila 22 arasında değişen yaklaşık 60 konservatuvar öğrencisinden kurulu bir gençlik orkestrası. 2007 yılında başlayan bu proje 15 yıldır tüm zorluklara rağmen devam edebilmiş. Bu başarıda başta Cem Mansur’un sabır ve sebatı, tüm eğiticilerin emeği, ilk adımdan itibaren desteğini sürdüren Sabancı Üniversitesi, yeni çatı kuruluşu Sevda Cenap And Müzik Vakfı ve özellikle TC. Kültür Bakanlığı’nın desteği her türlü takdir ve saygıya şayandır.
Pınar Aydın O’Dwyer
12 Ağustos 2022, Ankara